FETÖ için 24 Haziran son çaredir. Fetullah Gülen, hala mahrem imamlar üzerinden yönettiği kritik noktalardaki kripto elemanları ile kaos çıkarmak için suikast teşebbüslerinden tutun her türlü projenin, provokasyonların, manipülasyonların içinde olacaktır.
Pensilvanya’daki FETÖ elebaşının neler yapabileceği konusunda artık kesin bir fikir sahibiyiz. Yargılamalarda ortaya çıkan gerçekler, bilhassa 15 Temmuz darbe teşebbüsündeki ihanet/cinayet zinciri F. Gülen’in asıl kimliğini ortaya çıkardı.
249 şehidimiz, onu bize asla unutturmayacak. Hele Polis Özel Hareket merkezinin savaş uçağı ile bombalanıp 53 polisimizin şehit edilmesi bir an bile unutulmayacak.
Karşımızda kendisinin “seçilmiş kurtarıcı”, “Beklenen Salih Zat” olduğuna iman eden, bu yüzden her şeyi mubah gören, haramları helale çeviren, takiyenin envai çeşidini uygulayan hasta ruhlu, zalim ve hain biri var.
F. Gülen, kendisi için en büyük engel olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gördü. Erdoğan karşısında yenilgiyi asla kabullenemiyor, hazmedemiyor. Onun bu ruh halini bilen ve Erdoğan’dan en az Gülen kadar nefret eden Haçlı zihniyeti, 24 Haziran öncesinde de FETÖ’yü sonuna kadar kullanacaktır.
ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İsrail çok açık ki “Erdoğan’sız Türkiye” istiyorlar. 15 Temmuz’da gerçekleşmeyenin şimdi 24 Haziran’da sandıkta gerçekleşmesini çok isterler. Mesele Erdoğan’ın şahsı da değil. Erdoğan’ın bağlı olduğu değerlerin yükseldiği, kendi özüne dönmüş bir Türkiye istenmiyor.
Erdoğan’dan kurtulmak isteyen ve dün nihayet ittifak kuran CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin bu analizden rahatsız olmasına, gocunmasına elbette gerek yok.
Dörtlü ittifak kendilerince ortaya koydukları ilkeler doğrultusunda bir seçim mücadelesi verecek. Bu, onların siyasi sorumluğu ve demokratik haklarıdır.
Ancak, 24 Haziran’ı Erdoğan’dan kurtulmak için son fırsat olarak gören FETÖ-Batı Haçlı ittifakı konusunda, onlardan hiçbir şaibeye bulaşmama hassasiyeti beklenecektir.
Biz bu konuda endişelenmekte haklıyız. Çünkü hala CHP’nin üzerinde Gezi olaylarından beri FETÖ hamlelerine siyasi destek vermek gibi bir sabıka bulunmaktadır.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, FETÖ’nün MİT TIRları ihanetinde, eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a görüntüler ilettiği iddiasıyla yargılandı ve 5 yıl 10 ay hapisle cezalandırıldı. Kılıçdaroğlu’nun dört danışmanı da FETÖ’cü çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun, Aralık 2013’te (17/25 Aralıktan 10 gün önce) CHP'nin, genel başkan düzeyinde 37 yıllık bir aradan sonra yaptığı ABD ziyaretinin üzerinde hala FETÖ gölgesi var.
Birkaç gün önce İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, Halk TV'de Abdullah Gül’ün çatı adayı yapılmak istenmesiyle ilgili müthiş bir itirafta bulundu:
“Gül bir proje olarak geldi. Bu proje kapsamında Gül’ün paraşütle Erdoğan’a rakip olması için çok boyutlu baskı yapıldı. İyi Parti olarak hiç tahmin etmediğimiz yerlerden, odaklardan kişilerden telkinlere muhatap olduk.”
Evet, müthiş bir itiraf var ama üzerinde durulmuyor. İyi Parti adına konuşan bir milletvekili açıkça “Gül Projesi” diyor, “Gül’ün çatı aday yapılması için bize baskı yapıldı” diyor.
Çağrılara rağmen Özdağ bu odakları, iş dünyasının etkili kişilerini açıklamıyor. Bu yüzden FETÖ’nün ve Batılı odakların, “Gül projesi”nde ne kadar işin içinde olduğunu öğrenemiyoruz.
FETÖ, Batı’nın operasyonlarında iz bırakmamak için eline taktığı, bir eldiven gibidir.
Bugüne kadar FETÖ üzerinden yürütülen bütün ihanet teşebbüslerini milletimiz boşa çıkardı.
24 Haziran’da Erdoğan kazandığında, FETÖ’nün son kullanma tarihi de bitmiş olacaktır.