15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili yargılamalar sürüyor. Devam eden davaların en önemlilerinden birisi Genelkurmay Çatı Davası’ydı ve bu davada dün karar açıklandı; yargılanan birçok sanığa 141 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. İdam cezası olmadığı için verilebilecek en ağır ceza verilmiş oldu.
Vahim suçlar işleyen sanıkların mahkemelerdeki hal ve hareketleri bir ‘tipoloji’ ortaya koyuyor. Hem işledikleri suçlar, hem de bunları yalanlarken sergiledikleri tavırlar bu tipolojiyi gözler önüne seriyor.
Halkın üzerine kurşun yağdıran, insanları tankların altında ezen, kendi meclisini bombalayan canilerin hiçbir pişmanlık sergilemeyen ve son derece vurdumduymaz şekilde davranan bir tavır içinde olması olayın kendisi kadar vahim bir durumdur.
Bu davaları takip edenler bilirler, FETÖ’cü sanıklar son derece pişkin bir tavır sergilerken, suç işlediği görüntülerle sabit olan sanıklar bile her şeyi inkâr ediyorlar. İnkâr stratejisi, milletin aklıyla alay edercesine gerçekleri saptırma anlayışına dayanıyor. Savaş uçaklarından bomba yağdırarak insanları katledenler bile binbir türlü yalanlarla hakikati perdelemeye çalışıyorlar.
FETÖ’cülerin soru çalmaktan kumpas kurmaya, şantaj yapmaktan tehdit etmeye, takiyye yapmaktan sahte delil üretmeye kadar her türlü sahtekârlıkta ve suçta uzman oldukları biliniyor.
Hem büyük birsuç makinesi olarak işlemedikleri suç yok, hem de inkâr etmek ve yalan söylemekte üzerlerine yok!
Bütün bunlarFETÖ tipi bir kişilik, FETÖ modeli bir şahsiyet, FETÖ tarzı bir karakter ortaya koyuyor.
Bunun siyasi yansıması daFETÖ tipi siyasetçidir.
FETÖ tipi siyasetçi her türlü suçlamayı inkâr etmekte ustadır.
FETÖ tarzı siyasetçi her türlü hakikati çarpıtmakta ehildir.
FETÖ modeli siyasetçi her türlü yalanı söylemekte mahirdir.
FETÖ’cüler kumpas kurmakta, gizli iş çevirmekte, sahtekârlık yapmakta, soruları çalmakta, evrakta sahtecilik yapmakta ne kadar uzmansa, FETÖ’cü tipi siyasetçiler de siyasi zeminde benzerlerini yapmakta o kadar uzmandırlar.
Takiyye yapmak, herkese şirin görünmek, içindeki canavarı sevgi insanı maskesiyle örtmek FETÖ’cülerin en iyi bildikleri şeydir.
Hep hoşgörüden, ılımlılıktan, sevgiden bahsettiler ama içlerindeki canavarın ne kadar feci işler yapabildiği, ne kadar karanlık bir ruh haline sahip olduğu, ne kadar gözü dönmüş işlere imza atabildiği görüldü.
Bugün artık takiyyecilik, kumpascılık, pişkinlik, profesyonel yalancılık denildiği herkes FETÖ tipolojisi diye bir şey anlıyor.
Türkiye, darbeci hainlerle hukuk önünde mücadele ederken, FETÖ’cü tipolojiyle de hayatın her alanında mücadele etmek gerekiyor.
Bu bir güvenlik meselesi olmanın ötesinde bir ahlak, bir erdem, bir insanlık mücadelesi olarak ortaya çıkıyor.
FETÖ’cü siyaset tipi, ‘proje adamı’ olmaktan ziyade ‘proje adam’dır.
Dâhili ve harici güçlerin siyaset mühendisliğinin bir parçası olarak destekledikleri bu tipoloji, halkı için proje gerçekleştirecek olan değil, bu güçlerin oyunları için kendisi proje olan bir kişiliktir.
Bir konsorsiyumun projesi olan bu kişiliğin şahsi özellikleri, uzmanlığı, becerisi, erdemleri hiçbir anlam taşımaz. Onun işlevselliği birilerine kaybettirme üzerine kurgulanan oyunun figüranı olmasındadır. Birbirine zıt olan ne kadar görüş, çevre varsa, tüm güçler karşıtlık zemininde bu proje havuzuna akıtılır.
Bugün Türkiye’nin tam da dikkat etmesi gereken husus, işte bu FETÖ’cü siyasetçi tipolojisidir.