FETÖ, Fethullahçı Terör Örgütü diye kayıtlara geçen yapılanmanın başı televizyonda canlı yayına sahur programıyla çıktı
Türkiye için sahur, Amerika için iftar vaktine denk gelen bir zaman diliminde, sağda solda, sosyal medyada, sesi pek çıkmıyor!, öldü mü?, sağ mı?, dedikodularının saçtığı şüpheleri giderici tarafı olduğu da hissedilen bir halde piyasaya arzı endam eyledi...
Kendi ve bağlı unsurların, yıllardan beri sergiledikleri “algı yönetimi” ile etkileme üslubu yine programa hâkimdi.
Yedi düvelin üzerine çöktüğü ülkemizin, tekrar ayağa kalkmasını çelmelemeye çalışan sinsi bir şebekenin başı değilmiş de, insanlığın içinde bulunduğu buhrandan çıkarttığı manevi vebalin altında ezilen bir piri fâniymiş gibi kendisine vermeye çalıştığı görüntü artık kimseyi aldatamıyor.
Kuzuyu sinsice yanaşıp avlayabilmek için koyun postunu bürünmüş bir kurt gibi, insanlık düşmanı İzrail otoritesine olan sadakatini gizleme kaygısıyla taktığı hissedilen Müslüman alameti beyaz takkesi de eksik değildi kafasında yine...
Konuşma yaptığı televizyon ekranında, 1999 yılından beri hayatını sürdürdüğü Pennsylvania’daki malikânenin haşmetini gölgelemek için “ikamet ettiğikamp” şeklinde bir alt yazı eksik edilmedi. Fukara “hocaefendi”, sanki izci kampında alelade kurulmuş bir çadır da kalıyormuş gibi..!
Bulunduğu kampın ( malikâne), Ramazanı Şerifin sadece son 10 günü değil, tam bir ay boyunca itikâfa girilen bir yer olduğunu ön plana çıkartması, millete kumpas projelerinin üretildiği bir şebeke merkezi olduğu gerçeğini asla örtemeyecektir...
Kıyas kabiliyeti felç edilmiş kalan son takipçilerini elde avuçta tutabilme endişesi ile söylediği; öyle her haberi dikkate almayın, her internet sitesini, her televizyonu takip etmeyin, mesajları dikkat çekiciydi.
Teravihlerin hatimle iki saatte kılındığını duyurması, günün büyük bir bölümünün Kuranla ve ibadetle iştigal edilerek geçirildiğini beyan etmesi, o malikânede dinler arası diyalog tantanasıyla yapılan tahrifat çalışmalarını asla unutturamayacaktır
FETÖ örgüt başının ananas muhabbetlerine gizlemeye çalıştığı o kirli ilişkiler, Hz. Peygamber menkıbeleriyle, salya sümük ağlamaklı hallerle, yırtınarak, dövünerek yapılan sohbetlerle asla örtülemez...
PKK’yı terör örgütü olarak görmeyip, devleti terörist ilan eden, ırkçı terörcü, Homoseksüel, ateist, kitapsız milletvekili adaylarıyla da tanınan partilere, imanlarını suiistimal ettiği millet çocuklarına oy verdirtmek ne bu dünyada unutulur ne de ötede karşılıksız kalır...!
“Hocaefendi” liği ile piyasa yaptığı zamanlarda yazdığı kitabında, tevazunun riya ‘ya dönüşecek kadar tavan yaptığı bir hal ile, Keman Camisimedresesinden aktardığı bir hatırasında, diyor ki FETÖ örgütü başı; “Yatmak istediğimde baktım ayağımı arkadaşlardan birine doğru uzatmam gerekiyor; saygısızlık olur düşüncesiyle ona doğru ayağımı uzatmadım. Diğer tarafta kitaplarımız duruyordu. Kitaplara doğru da ayaklarımı uzatmam mümkün değildi. Beri taraf kıbleye denk geliyordu. Ayağımı uzatabileceğim tek yön vardı; orası da Korucuk istikametini gösteriyordu. Ve ben babam Korucuk’ta olabilir ve ona karşı saygısızlık etmiş olurum düşüncesiyle o tarafa da ayağımı uzatamadım. Birkaç gece böylece hiç uyumadan oturdum”.
Bir kitaba doğru dahi ayak uzatmayı saygısızlık olarak gören ve ayaklarını uzatamadığı için bir kaç gece uykusuz kalacak kadar hassas olan bir insan, canlı yayında göründüğü gibi yerde oturarak okunan Kuranı Kerim’den daha yüksek bir koltukta nasıl oturur..!
Ey Amerikalı Hodja! Hala, saray maray tantanasıyla yaptığın göndermende bile Hz. Peygamberi kullanmaktan imtina etmiyorsun..! Yazık...
Kolun kanadın kırıldı amma bu ülkeye de çok büyük zarar verdin..!
Mağfiret zamanlarını idrak ettiğimiz Mübarek Ramazanı şerif yüzü suyu hürmetine yüce Allah ıslah etsin..!