Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlik lideri olarak 1980 yılının İstanbul’un Fethi törenlerinde yaptığı konuşmayı alıntılayan kitabı okuyorum. Yenikapı miting meydanında düzenlenen “Fetih 1453”, İstanbul’un Fethi’nin 563. Yıl kutlamaları için İstanbul yolundayız... Çok sayıda bakan ve milletvekili de Türk Hava Yolları’nın 14:05 Esenboğa-İstanbul uçağında... Bir ara uçaktaki CHP’li milletvekillerinden birinin soğuk esprisi müstehzi gülüşmelere neden oluyor: “Bu kadar Ak Parti milletvekilinin olduğu uçak düşse, kesin erken seçim olur.”
Neyse ki uçağımız sağ salim İstanbul’a ulaşıyor. Günler öncesinden paralel sosyal medya hesaplarının “miting meydanına saldırı olacak” şeklindeki paylaşımlarına karşın, coşkulu bir kalabalık Yenikapı Miting Meydanı’nı doldurmuş. Protokole ayrılan bölümde İstanbul’da bulunan farklı inanç gruplarının temsilcileri, üst düzey askeri yetkililer, milletvekilleri, herkes orada... Es Medya Başkanı Ethem Sancak da töreni izliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting meydanına helikopterle geliyor. Önce meydanın üzerinde bir tur atıyor helikopter... Tam 26 yıl önce gençlik lideri olarak konuşma yaptığı meydanda bu kez Cumhurbaşkanı olarak konuşacak. Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hasan Doğan kah meydanı kuşbakışı gören bir vincin üzerinde son hazırlıkları gözden geçiriyor, kah turkuaz halının üzerinde hızlı adımlarla meydanı dolaşıyor... Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Genel Koordinatörü Orhan Karakurt, şiirlerle süslediği sunumuyla sadece sahne önünün değil, arka planın da gizli kahramanı... Bir ara yine özel kalem ekibinden Ali Köse’nin koşturmaktan kıpkırmızı olmuş yüzü ve alnından süzülen terler gözüme çarpıyor... Cumhurbaşkanı’mızı her daim gölgesi gibi izleyen Koruma Müdürü Muhsin Köse, alanın güvenliğinden emin bir şekilde Cumhurbaşkanı’yla katılımcılar arasında bir köprü görevi görüyor... Kah küçük bir çocuğu kucaklayıp, beyefendinin yanına getiriyor, kah beyefendinin mitingi izlemeye gelen herhangi bir vatandaşla kurduğu doğal bağ için aracı oluyor... Ve Kayhan Özer... Cumhurbaşkanı’mızın Muhsin Başkan’dan sonra her mekandaki ikinci gölgesi, hiç durmadan bastığı deklanşörüyle bu tarihi buluşmadan sayısız kareyi ölümsüzleştiriyor... Ve Yasin Bülbül... Ve Murat Çetinmühürdar... Cumhurbaşkanlığı fotoğraf servisi yorulmadan çalışıyor... Protokol Müdürü Alpaslan Acarsoy’un bitmeyen enerjisi de törende tüm protokol üyelerinin memnuniyetine imza atıyor...Ve elbette Cumhurbaşkanı’na eşlik eden kilit isimlerden Mustafa Varank ve Emine Erdoğan Hanımefendi’nin özel kalem müdürü Sema Silkin de törenin kusursuz bir şekilde gerçekleşmesi için işbaşında...
Sonuçta mükemmel hazırlanmış ve ekibin titizlikle hayata geçirdiği şölene eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’yle katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan sahneye çıkıyor... Alandaki herkesle göz ve gönül temasında sanki... Yorulmadan, aynı gürlükte sesiyle alanda toplanan vatandaşlara hitap ediyor... Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha gönülleri bam telinden kavrıyor...
Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkan’ı İsmail Kahraman, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Vasip Şahin... Vatandaşlara hitap eden ülkenin zirvesi, coşkuyu da zirveye taşıyor...
Sonuç olarak... Ne yapsın bu coşku ve kararlılık karşısında Batılı güçler? Algı operasyonları yapmasın da, bu tırmanışı mı izlesinler elleri böğründe?