Şu masumiyet pozlarına bakar mısınız? Şu riyakârlığa, şu küstahlığa, şu pişkinliğe!
Polyanna kılığına bürünüp “Niye sinirleniyorsunuz ki?” diye soruyorlar. “Bu öfke niye? Ne oldu ki?”
Firavun ve Karun sıfatlarını yakıştırdıkları Başbakan Erdoğan’a diz çöktürmek için patlattıkları sözde yolsuzluk dosyalarıyla TÜRGEV üzerinden İmam-Hatip davasına, Halkbank üzerinden de iktisadi istiklâl davasına saldırdılar…
Ekonomiyi on milyarlarca lira zarara uğrattılar, döviz kurlarını patlattılar, faiz oranlarının ve dolayısıyla enflasyonun yükselmesini yol açtılar, milyonlarca vatandaşın alım gücünü azalttılar, yoksulluğu kamçıladılar…
“Başbakan Erdoğan Kaidecileri kolluyor”, “Türkiye fundamentalizme kayıyor”, “Erdoğan taraftarları ‘Cihadist Erdoğan’ sloganı atıyor” tezviratıyla dünyayı Türkiye’nin terörist bir ülke olduğuna inandırmaya çalıştılar…
İki ateş arasında kalan Suriyeli devrimcilere yardım yetiştirmeye çalışan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın TIR'larını durdurdular, MİT elemanlarını düşman ordusu askeri gibi esir aldılar ve bu rezilliği El Kaide ile mücadele kılıfına sokup uluslararası sistem ağalarını hükümete karşı kışkırttılar…
İHH İnsani Yardım Vakfı’na baskın düzenlediler, muhtaçlara aş ve ilaç dağıtmaktan başka gayreti olmayan bu gizde teşkilatımızı da dünyaya terörist olarak tanıtmaya kalktılar…
Binlerce masum insanı “Selam Terör Örgütü” tezgâhıyla takibe aldılar, Kur’an ve Sünnet’i çiğneyerek onların mahrem hayatlarını sinsice izlediler, röntgenciliğin dibini buldular, pornoculuğu meslek edindiler…
Öğrenci evlerinde Başbakan Erdoğan ve arkadaşlarına akıl almaz iftiralar attılar ve gençleri onlara beddua etmeye zorladılar…
Mütedeyyin insanlara çektirmediği eziyet kalmayan bir partiye oy toplamak için seferber oldular…
Hâlâ devam ediyorlar bu gibi rezilliklere…
Ve bu rezillikleri “Hükümet İsrail’le ilişkileri bozup Ortadoğu ile yakınlaştığı için”, “küresel politikalar gereği” yaptıklarını hiç utanmadan itiraf ediyorlar…
‘Biz hainiz ve ihanetimizle alayınızın canına okuyacağız’ diye bas bas bağırıyorlar lisan-ı hal ile…
Sonra da “Ne oldu ki? Biz size ne yaptık ki? Niye böyle kızıyorsunuz ki?” diye soruyorlar işte, yüzsüz adamlar!
Biz onlara ne desek, biz onlara ne yapsak, onların bize dediğine ve yaptığına yetişemeyiz.
Tayyip Erdoğan’a verdiğimiz desteği “kişi kültü” ilke izah ediyorlar, ama “kişi kültü”nün dibini bulanlar da onlar.
“Evliya diyorlar”, “Kâinat İmamı” diyorlar Fethullah Gülen için.
“Hocaefendi”lerinin kırdığı potlar Pensilvanya’dan Erzurum’a yol olur; gelin görün ki, bizim Erdoğan eleştirilerimiz ciltler dolusu kitap teşkil edebilecekken onlar “hocaefendileri”ne eleştiri mahiyetinde tek kelime edemiyorlar.
Edememek ne kelime?
“Kişi kültü”nde yitip gittikleri için onu eleştirmeyi akıllarının ucundan bile geçiremiyorlar.
“Kainat İmamı” bu, boru değil!
Mars’ın, Venüs’ün, küçük yeşil adamların da imamı!
***
Yukarıda Erzurum dedik…
Daha yukarıda bunların “Ortadoğu ile yakınlaşmak”tan rahatsız olduklarını belirttik…
Fethullah Gülen, Erzurum doğumlu değil mi?
Erzurum, Ortadoğu toprağı değil mi?
Türk’ün, Kürt’ün, Arap’ın, hepimizin vatanı değil mi Ortadoğu?
Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem de bu toprakların çocuğu değil miydi?
Ve İsa, Musa aleyhimusselam?
Türkiye-Suriye sınırı denilen şey, sadece Türklerle Arapları değil, aynı zamanda Türklerle Türkleri, Araplarla Arapları, Kürtlerle Kürtleri ayırmıyor mu?
Kabileleri, aşiretleri, aileleri ayırmıyor mu bu sınır?
Coğrafyamızdaki diğer sınırlar da öyle değil mi?
Sykes ve Picot’ların “Böl, parçala, yönet” anlayışıyla ektiği fitne tohumları değil mi bunlar?
Ümmet-i Muhammed’in sadık bir evladı, AK Parti Hükümeti’nin emperyalist tezgâhlara boyun eğmeyerek Ortadoğu çapında bir hürriyet, adalet ve birlik düzeni kurmak için gayret sarf etmesinden rahatsızlık duyabilir mi?
Ey Pensilvanya Cemaati!
Mensubu olduğunuz ümmete, kendi kardeşlerinize, bizzat kendinize yabancılaşarak Sykes ve Picot’larla kendinizi özdeşleştirecek kadar, onların davası için onlardan bile daha büyük bir hışımla kardeşlerinizin üzerine yürüyecek kadar “Ev Zencisi” olmuşsunuz işte; ne kızıyorsunuz?
Evet, asıl siz niye sinirleniyorsunuz?
Sadece tespit yapıyoruz burada.