Gezici Festival, bir film festivalinden öte bir şeydir! Etkinlik, buluşma, şenlik, kutlama gibi alışıldık kavramlardan öte bir kavramı hak eder. Her nedirse o sözcük ya yok ya da ben bilmiyorum... Film festivali tamlaması yeterli değil, o kadarından eminim!
28 Kasım - 8 Aralık tarihleri arasında Ankara, Sinop ve Eskişehir’de 20. yılını kutlayacak olan Gezici Festivali bildiğim sözcüklerle anlatmaya çalışayım; 20. yaş armağanı niyetine:
Gezici Festival, film festivalinden öte bir konsepttir. Ankara Film Festivali’nde çalışan bir ekip bundan 20 yıl önce Anadolu yollarına düşmeye karar verdi... İstanbul, Ankara ve İzmir dışında Türkiye’nin hiçbir ilinde ulaşılamayan Avrupa sinemasını kısa filminden canlandırmasına dek en yeni, en iyi örnekleriyle sunma kararı alarak! Üç büyükler dışında bir kentte yaşayanların film kültürü oluşturma olanağı yoktu o dönem... Gezici Festival farklı bir zihniyettir, kültürü kendi zümresine saklayan seçkinciliğe prim vermeyen, mütevazı bir paylaşımdır.
***
20 yıl önce Türkiye’nin manzarası ve koşulları bambaşkaydı. Mobil telefon yeni çıkmıştı, Internet asrın icadı olacaktı... VHS’in yerini DV’ye, HD’ye bırakacağını kestiremez; DVD’den, BluRay’den istediğimiz filmi izleyebilmenin, Internet’ten indirmenin hayalini bile kuramazdık! Filmler, kocaman kutular içinde 35mm kopyalarıyla taşınır ve gösterilirdi. Ama altyazıda devrim olmuştu, perdenin yarı boyunda paneller üzerinde elektronik altyazı yapılabiliyordu, simültane çeviriyle kıyaslayınca ne büyük bir rahatlıktı film festivalleri için!
Geçtim şimdiki gibi uygun fiyatlı özel havayollarını, her kentte havalimanı yoktu. Bu rahat koltuklu, şık yolcu otobüsleri bile yoktu! Gezici Festival bir maceraydı. Bütün gelişmelere rağmen hala bir maceradır. Yolun sizi nereye götürdüğünü bilirsiniz de yolda başınıza neler geleceğini, vardığınız yerde neyle ve kimle karşılaşacağınızı bilemezsiniz... Gezici Festival keşiftir. Bir kentteki sanatsever, sinemasever potansiyelini ortaya çıkarır, onlara sinemayı, sinemacılara o kenti keşfettirir. Gezici Festival’in ufku geniştir, Gezici olanların da ufkunu genişletir.
O zor zamanlarda karadan yüzlerce kilometre yol yapmayı, o dönemin kocaman monitörlü bilgisayarlarını, klavyelerini, altyazı panellerini, film kopyalarını taşımayı göze almak nasıl bir yorgunluktur hayal edin! Her kentte, her sinemada tüm düzeni baştan kurmak... Gezici Festival alınteridir, emektir, özendir. Gittiği yerde ambiyans yaratmayı, heyecanını izleyiciye aktarmayı, kendini sevdirmeyi ve bekletmeyi bilmektir. Bursa’da, Kars’ta, Van’da, Mersin’de, Diyarbakır’da, Artvin’de, İzmir’de, Sinop’ta nasıl özleniyor bilseniz!
Başka türlü bir aile, başka türlü bir dostluk, başka türlü bir dayanışma sunar Gezicilere, yoldaşlık böyle bir şey işte... Film göstermekten ve sinemacı götürmekten öte hizmet sunar gittiği yerde. Çocuklar ve gençler başta olmak üzere izleyicisini atölye çalışmalarıyla sinemanın ta içine çeker. Bursa’da binlerce sinemasever yetiştirdi, Kars’ı bir sinema platosu haline getirdi! Kitapları bile farklıdır: Standard festival yayını yapmaz; yayıncılık bilinciyle, ülkenin sayılı akademisyenlerinin, sayılı yazarlarının katkılarıyla sinema çerçevesinden taşan incelemeler yayınlar.
Çok kişinin emeği geçti Gezici Festival’e, Sevna Somuncuoğlu’dan Serdar Aygün’e, her gün biraz daha fazla özlediğimiz Tuncel Kurtiz Ağabeyimize dek her birinin önemli katkıları oldu. Ama ilk andan bugüne dek Festival Yönetmeni Başak Emre ve Ankara Sinema Derneği Genel Sekreteri Ahmet Boyacıoğlu hep oradaydı. Gezici Festival’in bambaşka bir ruh halini, bambaşka bir hayat tarzını temsil etmesinde, şimdiki ekibin de böyle yaratıcı ve birleştirici olmasında onların damgası var.
İyi ki yollarda Gezici Festival, bu ülkede sinema onun varlığıyla daha anlamlı.