Maç öncesinde bütün spor alemimizin başı sağolsun. Geride kalan şehit ailelerine can-ı gönülden sabırlar diliyorum. Yurdum insanımızla birlikte üzüntümüz büyük. “Şehitlher ölmez, vatan bölünmez” diyerek maç girişi yapıyorum.
Antalyaspor, karşılaşmanın başından sonuna kadar Fenerbahçe’ye karşı olağanüstü baskılı futbol oynadı. Maçın başlarında Deniz’in kafa şutunu Fener kalecisi Volkan iyi bloke etti. Skrtel’in top kaybında topa sahiplenen Eto’o’nun gol vuruşunu yine Volkan ayağı ile çıkardı, ikinci kez gole izin vermedi. Daha fazla pozisyon üretme çabası içindeki takım hep Antalyaspor oldu.
Fenerbahçe’nin maçın tümünde futbol kurgusu sınıfta kalır cinstendi. Kjair ve Skrtel ile oyun kurma, ileriye uzun toplarla hücum anlayışı artık modern futbolda çağ dışı kalmıştır. Bu futbol anlayışı orta sahayı gündem dışı bırakır. Oyunu kuramazsın. Pas yüzden düşük olur. Dolayısıyla gol atma şansın da tesadüflere kalır. Savunmanın sağında oynayan Şener, hücum hamlesi denerken iyi görünmesine rağmen Hasan Ali solda durgun kaldı. Lens ise bekleneni vermekten uzak görüntü sergiledi. Sow da Antalya savunması arasında ezilip kayboldu.
2 yarıda Yekta, Fener kalesinin çatalına giden golü ile Antalyaspor’u öne getirdi. Souza ile kaçırılan bir vole golü vardı. Moussa Sow’un klasikleşmiş röveşata golü hakem kararı ile iptal edildi. Cüyeyt Çakır’ın bu kararını bir bilen yorumculara bırakıp, gerisine bakmak istiyorum. Antalyaspor kazanma adına ne gerekiyorsa onu sahada uygularken, girdiği pozisyonları gole çevirseydi Fenrebahçe hezimetle karşı karşıya kalabilirdi. Fenerbahçeli futbolcular adına söylenebilecek tek söz prangalı ayaklardı. Avrupa kupaları yorgunluğunu kabul etmiyorum.