Sahasında taraftarının hakemin düdüğü ile saldırmasına alıştığı fenerbahçe anlamsız bir şekilde oyuna tutuk başladı. Konyaspor ise bu süreçte hakikaten pas yüzdesi çok yüksek oynadı. 15. dakikadan sonra Fenerbahçe gerçek kimliği ile oynamaya başlayınca, Konyaspor sahasından çıkamadı.
Her zamanki gibi Caner ve Gökhan hücuma büyük destek vermeye başladı. Webo ve Sow sağa sola attığı deparlarla Konyaspor savunmasının dengesini bozup aralara Kuyt ve Alper’in girmesine olanak sağladı. 27.dakikada Fener klasik’i seyrettik. Sağdan Canerin ortasını Webo gole çevirdi. Golden sonra oyundaki üstünlük tamamen Fenerbahçe’nin eline geçti. Diego ve Mehmet Topal Fener’in orta sahadaki yükünü ilk yarıda iyi sırtladı.
Oyunun tam hakimi iken ani bir Konya atagında Caner’in ayak koymasına Mete Kalkavan penaltı verince Rangelov beraberliği sağladı. Şaşkınlık ve kızgınlık içersinde oyuna başlayan Fenerbahçe’de birde Bekir oatılınca oyun birden sertleşti. Mmete Kalkavan ilk yarıyı bitiren düdüğü tansiyonu yükselen oyunu biraz olsun rahatlattı diyebiliriz.
49. dakikada Konya kalecisinin Fenerbahçe’ye hediye ettiği gol, futbolculara sakinlik Mete Kalkavan’a otoriteyi sağlama fırsatı verdi. 10 kişi kalan Fener, bir ara çok baskı yedi ama o dakikalarda da ortaya Kaleci Volkan çıktı. İsmail Kartal derhal Webo’yu çıkarıp Alves’i alarak oyuna müdahale etti. Sonuçta Fenerbahçe zor da olsa Galatasaray maçı öncesinde Konyaspor maçını kazanıp moral buldu.
Penaltı bana göre yanlış bir karardı. Az daha durumu içinden çıkılamaz hale getirecekti ki, Konyaspor kalecisi imdada yetişti. Fener savunmasının ortasında oynamak ateşten gömlek çünkü iki bek hücuma çok çıkıyor ve geri gelmekte geç kalıyorlar. Beklerin kademelerine girmeye çalışan savunma bu sefer göbekten deliniyor. Kuyt tebrik edilecek kadar prefosyonel. Mesut Bakkal taş gibi bir Konya kurmuş. Çok iyi oynuyorlar maçın her dakikasında oyunda varlar.