Fenerbahçe’nin kendi sahasında ezeli rakibi Galatasaray karşısında önde oynama isteği ayrıca presli futbol anlayışı iyi gözükürken, rakibinin akıcı futbolunu da engelledi. Galatasaray’ın, Bafetimbi Gomis’le gole yakın vuruşları sonuçsuz kaldı. Sarı-Lacivertliler sağ kanat akınlarını Nabil Dirar ve Şener’le geliştirmeye çalışmış olsa bile sonuca giden yolda hiçbir futbolcu etkili olamadı.
Her iki takım da özellikle ilk yarıda birbirlerine üstünlük sağlayamazken, bir nebze gol yollarında kilitlendiler. İkinci yarının hemen başında ilk önce Rodrigues, sonra da Gomis’le kaçırılan Galatasaray gollerini savunmayla birlikte kaleci Volkan Demirel önleyen oldu. Galatasaray’da Serdar Aziz’in el-kol hareketlerini maçın hakemi Bülent Yıldırım’ın es geçmesi hiçbir tarife sığmazdı sanıyorum. Nagatomo’nun gol vuruşunu kaleci Volkan çok zor olsa da kurtararak maça imzasını atan oldu. Aslan, Ülker Stadı’na kazanmak için gelmiş olsa bile sergilemek istediği akıcı futbolu Fenerbahçe karşısında gösteremedi. Kanarya karşısına 6 puan farkla geldiği zaman maçı berabere bile bitirse Galatasaray avantajını koruyacaktı. Ama Fenerbahçe, mutlak kazanmak istediği bu derbide galip gelecek gol pozisyonlarını kıt kanaat bulurken değerlendiremedi.
Maçın geneline bakacak olursak, başladığı gibi bitmesi normal sonuç olarak görülebilir. Nitekim de favori olarak Ülker Stadı’na gelen Galatasaray bu maçta umduğunu değil, bulduğunu almak zorunda kaldı.
Kısacası Fenerbahçe kazanamadığı bu derbi maçı sonrası zirveye uzak kalırken, Galatasaray, 6 puanlık farkıyla zirvede hala bulunduğu yeri koruyan oldu.