Aykut Kocaman’ın F.Bahçe’si paslı oyunu tercih ediyor gözükmesine rağmen ileriye dönük değil de genellikle enlemesine ve geriye oynuyor. Bu sistem anlayışıyla Fener’in takım oyununun beğeni kazanmasına imkan yok. Sarı-Lacivertliler’in bütün futbolcuları durarak oynamayı çok seviyor, hareketli oyunu tercih etmiyorlar. Takım olarak savunmadaki oyuncuların bile ileriye dönük oyunu tercih etmesi lazım.
Savunmanın sağ tarafında oynayan Şener’in dışında hücuma katkı sağlayan defans oyuncusu maalesef yok. Her takımın orta sahasını çok önemserim. Eğer onların kafa yapısında ileriye dönük oynama düşüncesi olursa, o zaman hücum ağırlıklı iyi bir Fenerbahçe’yi izleyebiliriz. Fenerbahçe’nin santrforu yok. Soldado da Janssen de santrfor özelliğine sahip oyuncular değil. Eğer iyileşmiş olan bir Fernandao kullanılabilirse bu mevkideki zafiyetini de kapatmış olur.
Valbuena tek başına bir oyuncu. Her topu aldığında çalışkan görüntüsünün yanı sıra fazla topla oynama isteği, her duran topun başına dikiliyor olması, takımı adına vasıflı gözükmesine rağmen bana göre çok faydalı olamıyor. Aykut Kocaman’ın geçmişteki oyun sistemini değiştirmek zorunda olduğunu zannediyorum. Kendi aralarında yan top oynamak, kendi yarı alanlarında çok paslı futbolu tercih etmeleri, iyi futbol oynama adına maalesef yerli yerine oturmuyor.
Orta sahasında görev yapan Mehmet Topal ile Josef de Souza savunmada belki başarılılar ama hücuma katkıları yeterli değil. Josef’in çok pas yapıyor görüntüsü, yalan futboldan başka hiçbir şeye benzemiyor. Yeteneklerini yanlış kullanıyor. Onun gibi orta saha görevi üstlenen bir futbolcunun hücuma ağırlık vermesi gerektiğine inanıyorum. Terlemeden maçı bitiriyor. Onun bu futbol anlayışı eli cebindeki futbolculara benziyor.
Kısacası Fenerbahçe’de hangi futbolcu sahada görev alırsa alsın kazanma adına arzulu ve istekli olmak zorundadır. Umarım ikinci yarının hazırlık dönemini Aykut Hoca bu anlayışla tamamlar.