Yaptığı flaş transferlerle kadrosuna 8 yeni isim katan Fenerbahçe, 700 gün sonra özlediği Avrupa arenasında taraftarının önünde sahne aldı. Eski dost Lucescu’nun çalıştırdığı Shakhtar ile 3. Ön Eleme’deki ilk maçını oynayan Sarı-Lacivertliler’in takım oyununu henüz oturtamadığı açık şekilde gözüktü. Fenerbahçe, Kadıköy’de seyircisi önünde beklendiği gibi istekli, arzulu, coşkulu başladı. Rakibe önde pres yapan, baskı altına alan, top rakipteyken hataya zorlayan bir oyun anlayışı sergiledi Sarı-Lacivertliler.
İlk 15 dakikadan sonra Shakhtar Donetsk oyunda dengeyi sağladı. Defansın arkasına atılan toplarla da özellikle Teixeira ile gol pozisyonları yakaladı.
Shakhtar’ın orta sahada etkili oyuncuları hem topun kendilerinde kalmalarını sağlarken, ilk yarının son bölümünü de istediği gibi bitirdi. İlk yarıda kaleci Volkan’ın perfomansı göz doldurdu. Diego’nun çalışkanlığı dikkat çekti. İki takımın da futbol oynama isteği ilk 45 dakikayı zevkli hale getirdi.
Fenerbahçe ikinci yarıya beklenenin aksine durgun başladı. Shakhtar, Taison’la yakaladığı pozisyonu gole çeviremedi. Rakibin Fenerbahçe’ye oranla daha hazır olması nedeniyle geçen her dakika Kanarya’nın işini zora soktu. Nani ve Diego’nun isteği, coşkusu yerinde idi. Ancak üretkenlik noktasında zayıf kaldılar.
Sow ve Fernandao orta alandan istediği pasları alamayınca maçın genelinde etkisiz bir görüntü sergiledi. Kjaer Fenerbahçe’nin kaleci Volkan’dan sonra bana göre takımın en hazır en diri oyuncusu olarak göze çarptı. Savunmada yaptığı müdahalelerle birçok gol pozisyonunu engelledi. İlk resmi maçında Fenerbahçe için ne kadar önemli bir transfer olduğunu gösterdi. Hasan Ali Kaldırım’ın özellikle ofansif anlamdaki performansı Gökhan Gönül’ü arattı. Meireles ve Robin Van Persie’nin de oyuna girmesi Fenerbahçe’nin skoru değiştirmesine yeterli olmadı. Shakhtar da fırsatları harcayınca maç Ukrayna ekibinin istediği gibi 0-0 sonuçlandı.
Bu maçın rövanşı 5 Ağustos’ta Lviv’de. Fenerbahçe’nin işi orada zor ama imkansız da değil.