Bizler, bir çok lig mücadelesine; “Sezonun maçı, asrın maçı, yılın maçı” gibi ön yaftalar yapıştırmaya pek meraklıyızdır. Başakşehir-Fenerbahçe maçına da, benzer yakıştırmalar yapıldı.
Lafın gelişi söylenenle, gerçeğin kendisi farklı olsa da; varsayılan hep çelişki konusudur. Kesin kazanacağı söylenenle, kesin kaybedeceği söylenen taraf; genelde aksi çıkmıştır.
Mesela; Başakşehir masada/tasada/kıvançta/her türlü şartta güle-oynaya kazanır kıvamında görünse de... F.Bahçe, olmadık zamanda olmadık işler yapan deli-dolu tavrını hiçbir zaman bozmadı. Her türlü favorinin favorisini alır, saç-sakal düzenlemesi yapar. Ama ne zaman yapar, orası pek belli değil.
***
Başakşehir, son haftaları seriye bağlayan bir galibiyet süreci yaşıyor. Ancak ne var ki; belli bir sisteme dayansa da, sergilediği futbol sürekli eleştiriliyor. “Gol atıp üstüne yatıyor” söylemleri var... Temposuz oynuyorlar deniliyor... Sıradan, heyecansız ama yoğun paslaşmaları can sıkıyor düşüncesinde olanlar var.
Peki soruyorum... Kim iyi/süper/tempolu oynuyor da; bir tek Başakşehir eksik kalıyor?
***
F.Bahçe’nin, maceraya girmeyen ve her koşulda sakinliğini koruyan rakibi karşısında; onu telaşa ve paniğe sürükleyecek, böylece hata yapmasını sağlayacak düzeyde bilinçli bir temposu yok... Eskisine göre daha iyiler, ama mevcut şartlara yetecek düzeyde baskı becerisine henüz sahip değiller. Neredeyse sezon bitiyor, F.Bahçe için daha yeni “Toparlanıyor” ifadesi kullanılıyor. Oysa bu maç, toparlanmadan çok daha fazlasına ihtiyaç duyuyor.
Bu maç için banko diyemeyeceğim ama, plase Başakşehir demek de pek içime sinmiyor.. Mantık “Banko” ile “Plase” arasında bir yerde gizli... İşte Başakşehir de orada! Peki F.Bahçe nerede? Bir bilsek...