Hayret... Viktoria Plzen, Atletico Madrid’i, sonra da Napoli gibi çok önemli bir takımı farklı yenerek futbol dünyamızda korkulu rüyalar yaşattı... Bu takım bize gelen haberlere göre daha öncesinde, “Aman efendim. Öyle bir çabuk hücuma çıkıyorlarmış ki; öylesine fazla golcüleri varmış ki; öyle, böyle değil” görünümünde idi.
Benim seyrettiğim Plzen ise kendi evinde sıradan bir takım gibi oynuyor. Öyle net bir gol pozisyonu var mı? Valla hafızamı zorluyorum. Maalesef bulamıyorum.
Sağ olsun bizim kalecimiz Volkan Demirel, öylesine abuk hatalar yaptı ki, sanki taraftar grubunu kalpten en yakın hastanenin acil servisine yolladı. Şanslıydı... Fenerbahçe de tabi bu şansı yakaladı. Bu abuk yanlışın sonucunda Plzen takımının gol şansını direkler engelledi. Şimdi sormak isterim Volkan’a... Böylesi bir maçta, böyle bir hata yaparsan; hangi mazeretleri beyan etmek istersin?.. Dua et ki Rajtoral’ın şutu direkten döndü. Plzen’in bundan başka pozisyonu bence yoktu. Bu pozisyonu da Volkan Demirel bence ikram eden oldu...
Fenerbahçe’nin gole yaklaşan pozisyonları vardı. Çok mu dersek, hayır... Net mi dersek; Kuyt’ın kale dibinden kaçırdığı, kalenin üzerinden dışarı attığı bir gol pozisyonu vardı. Bir de Sow’un gol şutunu Plzen kalecisi Kozacik kornere attı.
Plzen takımını anlamıyorum. Bu takım nasıl Atletico Madrid ile Napoli gibi devleri yenmiş?..
Hem de Napoli’ye hatırı sayılır bir fark atmış... Hayret!..
Fenerbahçe, Webo’nun kafa golüyle bu turu garantiye almış gözüktü. Bence İstanbul’daki maçta hiç taraftar olmasa bile, boş sahada bu maç oynansa bile, böylesine futbol sergileyen rakibi Plzen’e karşı burada atmış olduğu Webo’nun golüyle Fenerbahçe hem avantajlı maça başlayacak, hem de Saracoğlu’nda bir kez daha kazanıp, yoluna devam edecek diye düşünüyorum.
Kısacası Fenerbahçe çok korkulu bir deplasmandan rahat döndü. UEFA Kupası’nda büyük bir aksilik olmazsa bu maçta almış olduğu galibiyetle yoluna devam edecek.