Fenerbahçe taraftarı ve futbolseverler “Hepimizi 10’suz bıraktılar” diye üzülürken Alex de Souza gerçekleri anlattı. Kasımpaşa maçından sonra soyunma odasında Aykut hocanın istifası, yöneticilerin ve oyuncuların futbol dışı konuşmaları, kadro dışı kalma ve üç dakikalık Aziz Yıldırım görüşmesi. Başkanın cevabı “ Karar senin! İstersen ayrı çalışırsın istersen gidersin”
Gelin krizinin perde arkasına birlikte bir göz atalım ve gelecekle ilgili ön görülerimizi paylaşalım. Aykut Kocaman hep pasa dayalı bir oyun sistemi oturtmaya çalıştı. Antrenman performansını her şeyden üstün tuttu. Defans topa sahip olmalı. Takım halinde bol paslı, hızlı hücuma çıkabilen bir futbol. İlerideki rakibe baskı. Hem koşan hem de oyunun iki yönünü oynayabilen oyuncular istedi. Sistemi elinizdeki kadroya uydurursunuz ya da sisteme uymayanı sezon başlamadan gönderirsiniz.
Daum döneminde ona takmıştı
Alex performansından çok takımın düzenini bozduğu, teknik heyetin otoritesini sarstığı için gönderildi gerekçesine de katılmıyorum. Daum döneminde de Alex’e soğuk bakan Aykut Kocaman’ın “Benim oyun felsefemle, Daum’un futbola bakış açısı çok farklı” şeklinde ifadeleri olmuştu. Alex’in “Tek kelime ile kıskançlık” sözlerinin altında yatan gerçek de bu. İşin ucu geçmişe gidiyor. Mesela “Alex Fenerbahçe’deki 30 oyuncudan biridir” ve “Beş yılda bir şampiyonluk” yorumu Alex’i üzmüştü. Geçen sezon başında da sık sık oyundan alarak niyetini belli etmişti. Bu durumu birkaç spor yazarıyla paylaşıp köşelerinden ‘Alex’e yeni sistemde yer yok’ mesajlarını vermişti
Alex bir efsane değil
Önceki sezon oluşan krize Aziz Yıldırım el koymuş ve problemler rafa kalkmıştı. Geçen sezon Galatasaray ile oynanan şampiyonluk maçında ilk 11 yerine kulübede oturması ipleri kopardı. Sezon değerlendirmesinde de Aykut hoca “Onu yeni sistemde düşünmüyorum” ifadeleri kullanmıştı. Son olarak Başkan Yıldırım’ın “Alex bir efsane değil” şeklindeki sert çıkışı, hocadan yana tavır aldığının kanıtıydı. Kasımpaşa maçında tribünde oturma olayı da işin bahanesi oldu. Peki Aykut Kocaman göreve gelmeden görüşlerini neden açık açık söylemedi. Çünkü taraftar Alex’i çok seviyor ve satılan formaların yüzde 80’inde onun adı var. Ortada bir yanlış var ama yanlışı yanlışla düzeltmek en büyük yanlıştır
Aykut hoca sabote mi ediliyor
Alex konusu burada kapanmaz. Hep gündemde kalacaktır. Bana göre Aykut hoca kendi ipini kendi çekmiştir. Alex bahanesi de kalmamıştır. Onu göndermekle iş bittimi; ilk kötü sonuçta fatura yine Aykut Kocaman’a kesilecek. Bugün oynanacak Mönchengladbach karşılaşmasının ardından Beşiktaş maçı hocanın geleceğini belirleyecek. Aykut hocanın kendini ifade edememe sorunu var. Taraftarın istifa tezahüratı ile yaptığı baskıya daha ne kadar dayanır bilmem. Bence dayanamaz “İstenmediğim yerde durmam” der gider.
Krizi yanlış yönettiler
Aziz Yıldırım ve Aykut hoca krizi yanlış yönetti. Ama Alex de Souza da yangına körükle gitti. Hiç susmadı, egosu onu hep yanlış yönlendirdi. Konu aslında Alex değil. Tamamen sistemsizlik, felsefe yoksunluğu, kurumsal yapı yoksunluğu. Elindekinin ne olduğunu bilmeden Barcelona olacağım demek büyük gaflettir. Oyun okuma, oyuna müdahale, yardımcıların katkısı ne kadar! Fenerbahçe’nin deplasman maçlarına bakın. Taraftar saç baş yolarak, üzülerek maç izlemek zorunda kalıyor. Avrupa’da da durum ortadadır. Trabzonspor karşısında da kötü oynayan takım Kasımpaşa karşısında da vasatın altında. Sistem hep aynı. Oyuna müdahale hiç yok.. Rakip kendi oyununu size kabul ettirmiş. Hücumda hep değişik isimler. İstikrarsızlık. Sorulduğunda, Aykut hocanın cevabı; Bize iki ay süre verin takım oturacak. Korkarım bu gidişle oturacak da... Evde oturacak. “O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme”. -Hz. Mevlana
Türkiye’nin en iyi yazar kadrosuna sahip gazetesi Star’da olmaktan çok mutluyum.
Hoşbulduk.