“Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu, UEFA Disiplin Kurulu tarafından verilen 2 yıl Avrupa kupalarından men cezasının Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nde (CAS) onanmasının ardından gerçekleştirdiği toplantıda, olağanüstü seçimli genel kurula gitme kararı aldı.
Açıklamada, “Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu toplantısında, seçimli olağanüstü genel kurul kararı almıştır. İlk toplantı tarihi olarak, 26 Ekim 2013 belirlenmiştir. Tüzük gereği belirlenen ilk olağanüstü genel kurul tarihinde çoğunluk sağlanamadığı takdirde, ikinci toplantı 2 Kasım 2013 tarihinde yapılacaktır. Kararın, tüm Türkiye ve camiamıza hayırlı olmasını dileriz” ifadelerine yer verildi.”
Yukarıdaki alıntıyı Ağustos sonunda yayınlanmış bir gazete haberinden aldım.
Muhtemelen önümüzdeki hafta sonunda Fenerbahçe yeni başkanını seçmiş olacak.
Çok eski bir fenerbahçeli olarak gönlüm şiddetle Fenerbahçe’nin başkan değiştirmesinden yana.
1998 senesinden günümüze Fenerbahçe’yi yöneten Sayın Aziz Yıldırım’ın Kulübe çok büyük faydaları olmuştur, muhteşem bir stada sahip olduk, Fenerium gibi çok önemli bir kurum kazandınrdı Sayın Başkan camiaya.
Ama 1998’den günümüze gelen süreç maalesef çok iyi değil, çok kötü sonuçlandı, futbolümüzün bağlı olduğu UEFA ve CAS Fenerbahçe’yi şike yapmakla suçladı ve cezalandırdı, asırlık bir takımın alnına büyük bir leke sürüldü.
Bu çok sevimsiz süreçte Kulübün başında olan kişinin sorumluluk almaması düşünülemez, çağdaş bir toplumda bu kabul edilemez, Sayın Başkan görevi bırakmalı ve bir kez daha aday olmamalı idi.
Ama olmadı; tıpkı Sayın Demirören’in de TFF Başkanlığını hala sürdürüyor oluşu gibi.
Unutmayalım, Beşiktaş’ın da 2010-2011 senesinde şike yaptığı yine UEFA ve CAS tarafından tescil edildi ama o dönemin Beşiktaş Başkanı bugün TFF’yi yönetiyor, böyle bir manzaraya kabile devletlerinde bile rastlanamaz.
2 Kasım’da yapılacak Fenerbahçe olağanüstü genel kurulunda Sayın Mehmet Ali Aydınlar adaydır, Sayın Ali Şen, Sayın Saadettin Saral Aydınlar’ı desteklediklerini açıklamışlardır, bu çok olumlu bir gelişmedir, Fenerbahçe’nin camia olarak doğru refleksi göstereceği anlaşılmaktadır.
Aksi gerçekleşir ise, yani Sayın Aziz Yıldırım’ın başkanlığı sürer ise bu durumun Fenerbahçe’nin kurum olarak başına gelebilecek en kötü şey olabilir diye düşünüyorum.