Fenerbahçe’de Emenike’nin Monaco maçında yeniden gollerle doğduğunu gördük. Emenike ne kadar gole yakın olmak istiyorsa, gol vuruşlarıyla da takımını galibiyete taşıyorsa, şimdilik söylenecek tek sözümüz olamaz. Ancak alkış tutarız. Fernandao’ya gelecek olursak, futboldan nasibini hiç almamış kadar uzak kalıyor. Bu görüntüsüyle takımda yer bulması bir hayli zor. Van Persie’nin kaprislerinden ise millet sıkıldı. Ne bitmez tükenmez sakatlıkmış bu. Ben Fenerbahçe yönetiminin yerinde olsam, kendisine verdiğim paradan kurtulmak için bonservisini eline verir yollarım.
Salih’in geriye dönüşü iyi bir fotoğraf olarak gözüktü. Biraz güçlenmiş ve dirençli olmuş, top tekniği de mükemmele yakın. Monaco karşısındaki performansı da oldukça iyi gözüktü.
Son şampiyonumuz Beşiktaş hazır kadrosu varken Sosa ile Gomez problemli hale geldi. Gomez’in aldığı parayı, başka bir takımın ödemesi mümkün değil. Sosa ne yapmak istiyor, onu da anlamış değilim. Sözleşmen devam ediyor, gitme arzusu içindeysen eğer, ki öyle gözüküyor. O zaman Beşiktaş yönetiminin istediği parayı getir git be kardeşim. Hiç bir futbolcu bulunmaz Hint kumaşı değil ki. Gomez yoksa Cenk var. O da aslanlar gibi gol atmaya devam ediyor. Görev aldığı süre içinde mükemmel. Oynatılmadığı zaman sesi sedası çıkmıyor. Beşiktaş yönetim olarak fabrika ayarlarını bir an önce düzeltmeli, Sosa ve Gomez problemlerini de acele çözmelidir derim.
Galatasaray ise Manchester United karşılaşmasına kadar hazırlık maçlarında beğeni kazandı. Özellikle Bruma takıma büyük renk kattı. Hem süratli hem çabuk, hem de yetenekli bir futbolcu görüntüsü vererek dikkat çekerken çok da şık goller atmaya başladı.
Galatasaray’ın en büyük eksiği santrfor olarak gözüküyor. Kaleci Muslera bana hazır gibi gelmedi. Onun dışında Galatasaray hala Sneijder’ın saha içi patronluğu ile ayakta durmaya çalışıyor.
Trabzon yeni yapılanma içinde. Yine de eskilerden genç Yusuf iyi bir başlangıç yaptı. Yanal’ın Trabzonspor’u mutlaka zirve yarışı içinde olacaktır.