Anlamsız bir futbol seyrettik. Hem Fenerbahçe hem Erciyesspor, sanki hazırlık veya jübile maçı oynar gibiydiler. Net gol pozisyonu arayıp bulmak istiyorum, boşuna... Her iki takımdan da böylesine net pozisyonlar göremedim. İki takımın da oynadığı futbolu beğenmedim.
Duran toplarda özellikle Fenerbahçe bir şeyler yapmaya çalıştı ama başarısız oldu. Kuyt, Emenike, Meireles bu kadar verimsiz nasıl futbol sergiliyorlar, şaşkınlık içinde izledim. Fenerbahçe’de iyi futbol sergilemeye çalışan birazcık Emre, savunmada da Alves vardı. Birkaç pozisyonda ise kaleci Volkan’ı gördük. Mehmet Topal’ın kafa vuruşundan gol beklentisi içinde olduğumuz süreçte, Erciyes kalecisi Gökhan’ın muhteşem bir kurtarışını izledik.
Fenerbahçe’de aksiyon alanına, yani top oyundayken hücum bölgesinde çoğalmakta sıkıntı var. Duran topta çoğalıyor fakat top oyundayken; Sow da Emenike de yalnızlığa mahkum kalıyor. Böylesine bir Fenerbahçe, kısırdöngü içine giriyor.
Son dakikalara yakın bir pozisyonda Mehmet Akgün’ün eliyle topa müdahale etmesiyle kazanılan penaltıyı Emre Belözoğlu gole çevirince, Fenerbahçe hiç de iyi futbol sergilemediği maçı 3 puan alarak tamamlamış oldu.
Ligin ilk yarısının son maçlarına kala, Fenerbahçe bu futbolla hala zirvede yerini alıyor ise, Türk futbolu batmış demektir. Fenerbahçe’nın takım fotoğrafına baktığım zaman, her biri yıldız futbolcu görüntüsü içinde. Ama gelin görün ki; sahada sergilemiş oldukları futbol, ancak ve ancak amatör takımlara yakışır şekilde.
Diego Ribas maçın bitime yakın bölümde kenarda ısındı ısındı ve çaydanlık gibi fokurdamaya başladı!
Bu kadar pahalı bir futbolcu kenarda oturacaksa, neden transfer ediliyor; ve de bize vazgeçilmez yıldız olarak lanse ediliyor?