Yakın zamanda Avrupa Futbol Şampiyonası'nı heyecanla izledik. Şimdilerde Londra'da olimpiyatlar başladı. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez bu kadar fazla sporcu ile katılan olduk. Bu sayısal fazla sporcu grubumuzdan ülkemizi sevindirecek ve gururlandıracak madalya beklentisi içindeyiz. Tüm sporcularımıza bol şanslar diliyorum.
Geçelim asli görevimize. Futbolda Fenerbahçe geçen yıl yaşadığı o kaosu geride bırakarak bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne katılma daveti aldı. Ama bir taraftan da UEFA sanki kulak çeker gibi disiplin kurulunu gündeme oturttu.
Bunların hepsini bir kenara itiyorum, Fenerbahçe, Rumen Vaslui takımı ile bir kaç gün sonra Saracoğlu'nda karşı karşıya gelecek. Rumen basını ve Vaslui'nun bazı yöneticileri Fenerbahçe'ye 'şikeci' damgası vurarak, koskoca bir ayıp, görgüsüzlük ve üstüne üstlük toplumsal bir gerginliğe davetiye çıkarmıştır.
Fenerbahçe elbette ilk maçın favorisi. Bir iki golle kazanan olursa rövanşı sıkıntıya sokar. Ben Avusturya'daki hazırlık kampında Fenerbahçe'nin oynamış olduğu maçları da izleyen olarak genç Recep ve Salih'i ilerisi için futbol adına iyi bir kumaş olarak görüyorum. Kaptan Alex'in dediği gibi Aykut tarafından şans verilirse.
Galatasaray'da Melo, Fener'de Yobo belirsizliğin ve de yılan hikayesinin baş aktörleri olmaya devam ediyor. Yobo şu anda Everton'a posta koyarak restini çekti. Ya Fener'e giderim ya da ülkemde kalırım dedi. Fenerbahçe'nin savunması mutlaka Yobo'yu arar. İnşallah geri gelir ve formasına kavuşur. Onun dışında Egemen her zamanki gibi cengaver, iyi bir takım oyuncusu. Hasan ali iyi bir transfer ve Ziegler'i asla aratmaz ve ondan çok daha iyi performans sergiler diye bekliyorum. Kuyt, henüz hazır değil. Olması da mümkün değil. Çünkü sayılı günlerde takıma katıldı. İnanıyorumki daha sonraki zamanda Fener'in vazgeçilmezi olur.
Baroni'nin sezon başlangıcındaki hırslı görüntüsü hazır olduğunu gösterdi. Dikine oynuyor verkaçlarla rakip kalede gol arayışlarında bulunuyor. Ne kadar bu görüntüyü devam ettirir, ettirdiği kadar da alkışlanır. Mehmet Topal biraz rolanti oynuyor. Atak kesip, rakipten topu çalmak iyi de hücuma da katkısını da bekliyoruz. Böyle rolanti oynayan bir futbolcu parasal değerinin altında kalır haberi ola. Alex ilk geldiği Fenerbahçe'deki gibiydi. Canlı, istekli gol atıyor duran topları iyi kullanıyor. Ama kafası da karışık değil diyemem. Alex'in bu kafa karışıklığına biraz da Aykut Kocaman'ın gereksiz ve zamansız açıklamalarının neden olduğunu söyleyebiliriz.
Saracoğlu'nda ilk Vaslui maçı 3-4 farktan aşağı olmaz ise Romanya'daki maç sıkıntılar doğurabilir.