Fenerbahçe, Eskişehirspor karşısında maç boyunca olağanüstü zorlandı. Fenerbahçe kendi evinde oynamış olduğu bu müsabakayı nasıl bir taktik oyun anlayışı ile kazanacağını bilmeden oynadığını zannediyorum. Ayağına top alan her Fenerli futbolcu, bir başına hareketlenerek bir şeyler yapmaya çalışıyor. Fakat bir türlü beceremiyorlardı...
Takım futbolundan uzak, pas yüzdesi düşük, gol pozisyonu üretmekte kısır hal böyle olunca da Fenerbahçe’den gol beklemek şans ve mücizelere kalıyordu. Fenerbahçe’nin vazgeçilmez sol beki Caner, her yapmış olduğu orta top rakibe gidiyordu. Hücum bölgesinde de Emenike var mı, yok mu? Belli değil.. Kuyt savruk, ne yaptığı bilinmez. Sow da bir gol kaçırdı, bir golü de attırarak ümit bağlayan oldu. Eskişehirspor ise takım halinde bu maça iyi hazırlanmış, pas yüzdesi yüksek, organize ataklar mükemmel, Ömer Şişmanoğlu ile ilk devre kaleci Volkan’la karşı karşıya iken kaçırılan bir gol, Erkan Zengin’le de muhteşem bir gol izledik.
Karşılaşmada yine çok hırslı görünen Emre Belözoğlu, her pozisyon sonrası maçın hakemiyle tartıştı. Artık sonunda yan hakem Emre’nin kötü bir söz kullandığını belirterek, tecrübeli futbolcuyu kırmızı kartla oyundan attırdı. Geçmişteki örneklere bakarsak, maçın hakemi doğru olanı yaptı.
Emre oyundan atıldıktan hemen sonra Eskişehir savunmanın arkasına atılan bir topta Mori golü kaydederken, kaleci Volkan’ın büyük hatasını görmezlikten gelemeyiz. Eskişehir, golden sonra önemli fırsatlar buldu. Fener, kazanılan bir penaltıyla Moussa Sow’un golüyle skoru eşitledi. Ortaya koyulan oyuna bakacak olursak, maçın galibi olması gereken taraf bana göre Eskişehirspor’du. Fenerbahçe’nin futbolunu hiç beğenmedim. Teknik Direktör İsmail Kartal’ın bu maçı defalarca izlemesi gerekiyor.