Kendi sahanda Osmanlıspor ile berabere kal, sonra git Konya’da üç puan bırak, üstüne de sezonun ikinci yarısında gelenin geçenin yendiği sıradan bir takım göruntüsündeki Galatasaray ile berabere kal, rakibin Beşiktaş, cumartesi günü deplasmanda galip gelsin. Bunların yanında da Caner ile Pereira arasında yaşanan küfür olayı ve Caner’in kadro dışı kalmasını eklersek, Fenerbahçe’nin Mersin önüne ne kadar olumsuz şartlarda çıktığını ve buna rağmen başarılı olduğunu görebiliriz.
Fenerbahçe bu sezon şampiyon olsa da olmasa da değişmeyen tek gerçek Pereira’nın bu takımın kalitesine ve çapına uygun olmayan bir teknik adam olduğudur.
Oyuna Alper, Nani ve Volkan gibi hücum özellikleri daha yüksek oyuncular ile başlayan Sarı-Lacivertli takımda beklenileni veremeyen iki santrfor arasından formayı kapan isim Van Persie idi.
Oyunun ilk yarısına baskılı bir şekilde başlayan Fenerbahçe, Volkan Şen’in yaklaşık 30 metre sürdüğü top sonrasında vurduğu güzel plase ve iki dakika sonra Josef’in ortasında yaptığı ayak içi vuruş ile iki gol birden buldu. Ancak iki farklı galibiyete pek alışık olmayan Fenerbahçeli futbolcular biraz gevşeyince ilk yarının sonlarında Güven’in kafasından gelen Mersin golüne engel olamadılar.
İkinci yarıya Volkan Şen’in yerine Fernandao ile başlayan Fenerbahçe, Berzilyalı’nın ve penaltıdan Van Persie’nin attığı goller ile rahat bir galibiyet aldı. Mersin ise sezon başından bu yana yaşadığı mali sorunların vermiş olduğu sıkıntıların takıma yansımasından dolayı ligin en zayıf halkası görünümünde.
20 Mart tarihinde yönettiği Konya-Başakşehir maçında çok kötü bir performans gösteren hakem Serkan Çınar’ın o günden sonraki ilk Süper Lig maçı olarak ligin dibini ve tepesini ilgilendiren bu önemli müsabakaya verilmesi MHK’nin bu haftaki saçmalıklarının bir başkasıydı. Dün akşamki maçta Fenerbahçe lehine verdiği penaltı kararı doğruydu. Bu pozisyonda top, Güven’in doğal konumunda olmayan eline çarptı. Kjaer ve Nani’ye sportmenliğe aykırı hareketlerinden dolayı sarı kart göstermeyerek hata yaptı.