Fenerbahçe, Atromitos karşısında ilk maçtaki galibiyetle yakalamış olduğu şansını, Saracoğlu’da farklı galibiyetle pekiştirdi.
Sağ ve sol bekler Şener ile Caner, geliştirdikleri akınlarla Atromitos’u olağanüstü sıkıntılara soktular. Fernandao ile atılan ilk Fener golü; Şener’in geliştirmiş olduğu atakta al at gol pası sonucunda gerçekleşti. İkinci yarıda Caner’in sol kanattan yapmış olduğu sert orta topunu Atromitos kalecisi Gorbunov’un ayakları arasından kaçırdı ve Fener, Avrupa Ligi’nde gruplara katılmayı garantiledi.
Gorbunov’un ceza sahası dışında topa koluyla müdahale etmesi kesinlikle kırmızı kart olmalıydı. Ama hakem Bebek pozisyonu ya görmedi ya da görmezden geldi. Kjaer’i çok beğendim. Riskten uzak, hamleleri mükemmel, hatasız futbol oynarken, Ba da ona yardımcı oldu. Fernandao’nun ufak bir sakatlık geçirir gibi gözükmesi, Pereria tarafından oyundan alınma isteği, tepkiyle sahada kalmasıyla son buldu. O da attığı 2 golle grupların kapısını açan oldu. Volkan Şen, maçın son dakikalarında oyuna girmesine rağmen, Fernandao’ya attırmış olduğu gol, hem Fener hem kendisi adına alkışlanır cinstendi. Van Persie ise bana göre hala hazır değil.
Caner ve Nani’nin direkten dönen toplarıyla; dün akşamki skor olağanüstü farka gidebilirdi. Orta sahanın göbeğinde Mehmet Topal’ın inanılmaz özverili, rakip hücumlarını kesen ve takımını ayakta tutanların başında geldiğini söyleyebilirim. Souza’ya gelecek olursak... Standartların üzerine çıkmak niyetinde değil. Ayağına top geldiği zaman oynamaya ve terlemeden maç bitirmeye çalışıyor. Halbuki Brezilya kökenli bir futbolcunun daha aktif, hücuma katkısı yüksek görüntüler vermesi lazım. Kendisini pasivize etmeye çalışmasına anlam veremiyorum. Sonuçta Fener, Atrotimos önünde elini kolunu sallaya sallaya kazanarak, Avrupa Ligi’nde gruplara katılma şansını yakalamış oldu.