Trabzonspor taraftarı, Avni Aker’e veda maçında Fenerbahçe gibi ezeli rakibi karşısında tribünleri olabildiğince ağzına kadar doldurmuştu. Takımından tek beklentileri, Ersun Yanal’ın Trabzonspor’unun Fenerbahçe önünde galip gelmesinden başka bir şey değildi. Maçın ilk dakikalarında Trabzonspor baskı kurarak başlar görüntü verdi. Mustafa Akbaş ile gol denemesinde top Fenerbahçe kalesinin direğinden dışarı çıktı.
Ardından Yusuf Erdoğan’ın elle topu engellemesi, penaltı idi.. Tamam da... Bu penaltıyı Fernandao gole çevirdi, Fenerbahçe’yi öne geçiren adam oldu. Yalnız bu hakem kararına itirazım var. Pozisyonu biraz beklese, penaltı kararında acele etmese, ilk önce gol verilmesi gerekirdi. Atılmış olan gol penaltıdan daha geçerli avantajdır. Ben bunu bilir bunu söylerim. Penaltı kararından sonra Yusuf da kırmızı kart görerek Trabzonspor’u uzun süre 10 kişi bıraktı.
Lens’in geliştirdiği atakta “al at” dercesine Sow’a verdiği pasta Fener gollerini ikilemiş oldu. Fernandao ikinci yarıda Lens’in asistini gole çeviremeyince ardından Sow da gol poziyonuna girdi ama atamadı. Fernendao da aynı şekilde kötü vuruşu ile gol kaçıran olunca Fenerbahçe için önemli olan skora el freni oldu. İki gol asistinin sahibi Lens, takımına kazandırdığı üçünücü golle maçın adamı oldu derim. Lens, Fenerbahçe’yi de zorlu Trabzon deplasmanında oynadığı futbol ve attırdığı ve attığı gollerle rahatlatandı.
Trabzonspor ise böylesine vurdum duymaz bir tarz içinde sahada görüntü vermesi hem seyreden taraftarlarına ayıp etmiş oldu hem de tarihi Avni Aker Stadı’na çok kötü bir sonuçla veda etti.
Fenebahçe elini kolunu sallayarak maçı kazandı. Üç tane birbirinden güzel gol atarak üç puan aldı. Zirveye tırmanışına devam etti. Ama Trabzonspor, takım olarak yerlerde sürünmeye devam ediyor.