Nur topu gibi yeni bir tartışmakonumuz dahaoldu: Dışarıdan atanan büyükelçiler... Gerçi artık kariyerden olmayan on büyükelçimiz var ve bu duruma giderek alışıyoruz; fakat Meclis’e sunulan bir yasayla dışarıdan atananların döndüklerinde bakanlıkta göreve atanmaları da mümkün olabilecekmiş...
Başkaları farklı düşünebilir, ama en takdir ettiğim bürokratlar arasında değişik dönemlerde tanıma fırsatı bulduğum diplomatlar da yer alıyor... Çok bilgili olanlarını da tanıdım, çok özverili olanlarını da, nezaketiyle muhataplarını saygıya zorlayanlarını da... Bu özelliklerin hepsine birden sahip olanlar da az değildir...
Hani bazen “Gazeteci olmasaydınız?” diye başlayan bir soruya maruz kalırsınız ya, içimden çoğu kez “Diplomat olmak isterdim” cevabı geçer... Zaman zaman yorucu olsa da tatmin edici ve özenilecek bir meslektir diplomatlık...
Aralarından ‘Monşer’ küçümsenmesini hak edenleri de var mıdır? Herhalde vardır, ama sayılarının artık çok azaldığına eminim...
Meslekten olmayanların büyükelçi atanmaları bu hükümet döneminde başlamadı; bunun uzun bir geleneği var ve bizim ülkemizde de daha Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren uygulanıyor. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Ruşen Eşref Ünaydın ve tabii Yahya Kemal Beyatlı gibi edipleri, Atatürk, değişik başkentlere büyükelçi atamıştı.
12 Eylül (1980) sonrasında ediplerin yerini askerler aldı. Kenan Evren emekli generallerden Haydar Saltık’ı Bern’e, Turgut Sunalp’i de Ottowa’ya büyükelçi olarak atadı.
Şimdi ise dışarıdan atamalar ülkelerin özellikleri göz önünde tutularak yapılıyor. Dinler konusunda derin malumat sahibi olduğu bilinen Galatasaray Üniversitesi’nden felsefe profesörü Kenan Gürsoy Vatikan’a atandı sözgelimi; Afrika’da salgın hastalıkların önüne geçme çabalarını yürüten Yeryüzü Doktorları grubunun genel koordinatörü Dr. Kani Torun da Somali’ye büyükelçi yapıldı.
Türkiye Amerika olsaydı, önemli postlara başkanın siyaset arkadaşları gönderileceklerdi. Londra, Paris, Bern, Berlin ve Roma gibi Avrupa’nın en önemli başkentlerindeki ABD büyükelçileri, Barack Obama’nın seçimlerinde yardımına koşmuş, kampanyasına para toplama gayretinde bulunmuş insanlar...
Matthew Barzun2012 seçim kampanyasını yönetmiş Obama’nın ve 2.3 milyon doları şahsi dostlarından bizzat toplamış; Barzun şimdi ülkesini İngiltere’de temsil ediyor... İtalya’ya atanan avukat John Phillips 500 bin dolar toplamış... 1,5 milyon dolar toplayan Los Angeles’ta fon yöneticiliği yapan John Emerson şimdi Almanya’da büyükelçi... IBM mirasına konan Jane Stetson 2.4 milyon dolar bağışı Obama’ya teslim etmiş; şimdi Fransa’ya büyükelçi atanmayı bekliyor...
Hayatı ‘Şeytan Prada Giyer’ romanı ve filmine konu olmuş Vogue dergisi yönetmeni Anna Wintour’un büyükelçi olarak Londra’ya veya Paris’e atanacağı şâyiası çıkmıştıbir ara; ‘şeytan’ meytan, ama 2.7 milyon dolar bağış toplamış kadın...
İngilizcesini bu vesileyle öğrendim; yüksek makamların para karşılığı birilerine verilmesine ‘simony’ deniliyormuş... Osmanlı’daki ‘iltizam’ sistemini andırıyor; orada da vergi toplama hakkıyla birlikte bir dış göreve gönderilen paşa, makamın bedelini peşin öderdi.
Parayla ilgisi var gibi görünse bile, meslek-dışı ve siyasilere yakın birilerini atamanın pratikte yararı da var. Temsil edilen ülkelerdeki yönetimler, karşılarındaki büyükelçinin ABD başkanına ağzı-kulağı kadar yakın biri olduğunu bilerek mesajlarını verir...
Irak’a savaşa gidilirken (2003) Suudi Arabistan’ı Washington’da kraliyet ailesinden Bandar bin Sultan temsil ederdi; Bandar’ın Bush üzerinde büyük etkisi olduğu söylenir...
Uygulamanın hem bizde hem de başka ülkelerde farklı farklı da olsa yaygın kullanımı olduğu için meslek-dışı büyükelçi atamaları herhalde yadırganmıyordur. Sonuçta atananlar gittikleri büyükelçiliklerde en büyük desteği kariyer diplomatlardan alıyorlar...
Ülkemizin dış temsilcilik sayısında da son yıllarda muazzam artış yaşandı, yaşanıyor; artık meslekten diplomatlar da 40’ına varmadan büyükelçi olabiliyorlar...