Fenerbahçe’nin eski halinden eser yok şimdi... Presle rakibe adım attırmayan, etkili şutlarla kaleyi ablukaya alan, oyuna istediği gibi hakim olan ve yönlendiren, ‘mayıslar sizin olsun biz nisanda şampiyonuz’ dedirten Fenerbahçe ne oldu da bir anda bu kadar geriledi.
Oturmuş bir kadroya sahip olan takımın başında oyuncuları tanıyan bir teknik adam var... Saha güzel, hava güzel, başkan rahat, taraftar ateşli... Eksik olan nedir ki? Fenerbahçe’nin ligdeki dört maçında, Karabük; kaleci hatası, Gaziantep; tartışmalı penaltı ile kazanıldı. Trabzon ve Galatasaray maçları da skor üretilememesine rağmen hatalardan ders çıkarılarak gelecek için umutlu konuşulmasına yol açan maçlardı. Ben dahil genelde herkes Fenerbahçe’nin yukarı doğru bir grafik çizeceği beklentisi içindeydi. Ancak;
Son Akhisar karşılaşmasında takke düştü kel göründü. Bu takımı iyi çalıştırmazsanız, fizik kondisyon olarak yetersiz kalırsanız, takım içinde disiplin zafiyetleri olursa, bir de sizi Başkan yönlendirirse kafanız karışır, etkisiz kalırsanız.
Gelinen noktada antrenmanlardaki çalışmanın yetersizliği, oyuncu seçimi ve formanın adaletsiz dağıtılması, taktik ve sistem konusunda kafa karışıklıkları, oyuna müdahale yetersizliği ciddi sorun olarak karşımıza çıkmakta. İsmail Kartal’ın ‘Akhisar maçına iyi hazırlanmıştık, analizler yapmıştık, ama bizim tarzımızın dışında oldu’ açıklamasına bakınca Fenerbahçeli oyuncuların kafasına göre takıldığı ya da hocanın taktiği iyi anlatamadığı ortaya çıkıyor. İkisi de kötü! Fenerbahçe takımı hala taktik kavramada ya da sahada rakibi kontrolde yetersiz kalıyorsa burada ciddi başka sorunlar var demektir. Futbolda en zor şey rehavettir. Fenerbahçe’ye mutlak surette bir el değmeli. Ya psikolog, ya doktor, ya da uzman hoca eli!
Bu söylediklerim sakın ola ki Akhisar’ın başarısını örtmesin. Gekas’ın iki golü de hem yapılış açısından hem Fenerbahçe’nin gol yeme zaafı açısından ders niteliğindeydi. Akhisar ve Fenerbahçe’de futbol dokusu var ama Akhisar üç puanı kapınca bu kez Fener’deki varlar neden yok oldu sorusu gündeme geldi.
Emre’nin yokluğu, Alper’in yetersiz kalması belki bunda etkili oldu ancak bu savunma zafiyeti kendini oyunun her bölümünde hissettirdi. Diego kalitesinin gösteremiyor. Hala uyum sorunu yaşıyor. Kuyt’da düşüş var. Webo, Sow, Mehmet Topal tutuk oynuyor. Caner ve Gökhan eskisi gibi savunmada sağlam durmuyorlar. Geri dönüşleri gecikiyor. Takım içinde de herkes birbirine küs gibi bir hava da sezinleniyor.
Yakında Galatasaray ve Beşiktaş maçları var. Yönetim, teknik heyet ve futbolcular yaşananlardan ve sonuçlardan ders çıkarmazsa durup dururken bir krizi kucaklarında bulurlar. Taraftar da takımı tanıyor, sonra püften mazeretlerle kimseyi kandıramazsınız.