Ligde iddialı takımlar puan kaybederken, Fener 5’ledi ama; ilk penaltının ikram olması, adalet duygusunu gene yaraladı. Futbolseverler “Gene değişen bir şey yok” demeye başladı.
Arda Kardeşler’in uydurduğu ilk penaltının, başka maçlarda da benzerini görünce; anladık ki, biz adam olmayız. Böyle gelmiş böyle gidecek
Verilen penaltıların haklı-haksız olması o kadar da önemli değil. Çünkü F.Bahçe zaten atacağını atardı. 5 olmaz da 3 olurdu, ama olurdu. Bence iri/diri/istekli oynadılar. Yenilerin hepsi iyi çıktı. Özellikle 38’lik Emre Belözoğlu döktürdü
★★★
F. Bahçe ve biraz da Trabzonspor dışındaki diğer iddialı takımlar, yerlerde süründü. Ligin ilk haftası, onlara ciddi bir gözdağı verdi. Bu ağır süreç, “lk hafta olur böyle şeyler, günahı yoktur” türünden tesellilerle geçiştirilirse; esas yıkım o zaman başlar. Bir çok Anadolu takımının, (Daha güçlü olmasa da) daha hazırlıklı olduğunu gözlemledik. Can yakmaya devam edecekler.
★★★
Falcao transferinin yılan hikayesine dönüşmesi, G.Saray içerisinde çapı/süresi/gücü belirsiz bir huzursuzluk kaynağını tetikler. Fayda gelecek yerden zarar gelir... “Takımı Falcao kurtarır” türünde bir kanaatin yayılması, Belhanda ve Feghouli’nin mevcut aidiyet duygusunu bitirir; Diagne’yi ise tamamen devreden çıkarır. Olacaksa olsun artık!
★★★
Beşiktaş’ta Ruiz, 3-0’lık rezil yenilginin odak noktasındaki biri değil. Adam yapması gerekeni yaptı. Bozgunda payı yok... Ama Boyd için aynı iddiayı öne süremeyiz. Beklenenle bize sunulan arasında, ne yazık ki uçurum var. Hem tatmin etmedi, hem de gelecek için umut vermedi. Dengesiz-Şaşkın-Kopuk üçlemesindeki her tanıma uyuyor. Belli bir kumaş kalitesine sahip olduğu belli ama, o kumaş ütü tutmuyor. Buruşuk!
Başakşehir ise, Allah’a emanetmiş gibi duruyor. Bu sezon için, nadasa çekilmiş gibi bir görüntüsü var. Toparlanması zor