Yaptıkları çarpıcı transferlerle futbol gündemini sarsan üç büyükler, peş peşe puan kaybetti ama hedef tahtasında sadece A. Yıldırım ve A. Kocaman var. Neden bir hafta önceki yazımızda da yazmıştık Fenerbahçe’nin derdi bitmez. Bitirmezler.
Galatasaray’ın puan kaybetmesini “Şiddetli rüzgara” bağlayabiliyoruz. Terim’in aklında Schalke maçı varmış. Sneijder ile Drogba’dan bu karşılaşmalarda nasıl en iyi verim alınacak onu düşünüyormuş. Kimse kaybedilen puandan bahsetmiyor. Haberler hep olumlu. Fenerbahçe’de ise “Aziz Yıldırım istifa”,“Yönetim istifa” tezahüratları gündemde tutuluyor. Aykut Kocaman’ın teknik direktörlüğü tartışılıyor. Vurun vurabildiğiniz kadar. Kimse kaçırılan penaltıyı, Volkan’ın hatalı yediği golü konuşmuyor. Fenerbahçe geriye düştüğü bir maçta yine puan kaybetti. Böyle puan kaybedilen 15. maç. Söz veren futbolcular, hani hatalarından ders çıkaracaklardı. Sanırım hep yanlış ders çıkarıyorlar. Bu da ayrı konu.
Emre, Ziegler ve Webo transferleri çok doğru. Dalgacılar, “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” diye kılçık atsın. Bana göre devre arası transferi için ideal oldu. Takım eskisinden daha istekli arzulu ve iyi mücadele ediyor. Fenerbahçe’yi ligin ilk yarısına göre daha çok beğendim. Rakibe göre sistemde değişiklik yapılır. 4-3-3 sistemi olmadı. 4-4-2 düşünülebilir. Teknik heyetin bileceği iş. Aksayan oyuncuların alternatifi her zaman var. Önemli olan da bu. Kuyt’da düşüş var, Stoch gibi bir silahınızı kullanırsınız. C. Baroni’nin aklı sahada değil, Mehmet Topuz’u oynatırsınız. Volkan’daki belirgin düşüş için bire bir terapi etkili olur. Bence sorun bu futbolcuların performanslarında bir standart olmaması.
Fenerbahçe’nin evinde oynadığı maçlarda rakipleri turistik seyahate gelirdi. “Burası Kadıköy, burdan çıkış yok” tu. Son üç maça baktığımızda 1 beraberlik, 2 yenilgi. Taraftar doğal olarak rahatsız. Ama takım iyi oynamaya başladı. Transferler kim ne derse desin isabetli. Alternatifi bol bir kadro.
İyi de bu puan farkı nasıl kapanacak? Zorlu Lig, Kupa ve Avrupa mücadelesi için elinizde oturmuş ve güçlenmiş bir kadro var. Fark her halükarda kapanır. Hele bu yıl ki gibi, rakiplerin sürekli birbirlerine ikram ettiği bir sezonda.
Peki yine olmazsa. Ona da Başkan Aziz Yıldırım cevap versin, “Ben nerde yanlış yaptım?” diye.
Sonuçta “Her sene şampiyon olunacak diye bir kural yok.”
Son olarak Edip Akbayram’dan “Güzel günler göreceğiz, güneşli günler çocuklar” şarkısı üç büyüklere gelsin. Moralimiz düzelsin.