Süper Lig, futbol kalitesi, yayın gelirleri ve reyting anlamında Avrupa'nın ilk 10 ligi arasında gösteriliyor. Ligimiz ayrıca IFFHS'nin, 2012'de otoritelerin oylarıyla belirlediği, dünyanın en iyi ligleri değerlendirmesinde, 653 puanla Güney Kore ile birlikte 15. sırayı paylaşıyor. Tüm dünya ülkelerini baz aldığımızda ilk 15 sırada olmak memnun edici bir durum olabilir, ama Güney Kore ile aynı puanda olmamız pek hoşnut verici bir durum değil. Güney Kore'de futbolun nasıl oynandığı hakkında bir bilgim yok, olması da gereksiz zaten.
Ülkemize transfer olan yabancı oyuncular, Süper lig hakkında yaptıkları değerlendirmelerinde 'sert futbol' görüşlerinde buluşuyorlar. Haksız da değiller, her hafta bir futbolcunun sakatlanması gazete sayfalarında yer buluyor.
Yayıncı kuruluş Lig TV'nin en son kazandığı Süper Lig ihalesinde, 4 Büyükler harici kulüplerin de gelirleri arttı. Bundan dolayı da her takım kazanmak için büyük mücadele veriyor. Bu özveri de Süper Lig'de futbol rekabetini arttırıyor. Ancak bu rekabetin son yıllarda özellikle şampiyonluk anlamında farklı bir grafik çizdiği kesin.
Galatasaray ve Fenerbahçe'nin diğer kulüplerle arasındaki güç farkı gittikçe artıyor. Beşiktaş'ın, 2004-2012 yılları arasında yanlış yönetilmesinden sonra yaşadığı maddi kriz ve Trabzonspor'un, 'Fenerbahçe'nin 2011 şampiyonluğu şikeli, kupa bize verilsin' sitemleriyle kendi takımlarını bir kenara koymalarından dolayı yaşadığı düşüş, Fener ve Galatasaray'ın kafa olarak daha rahat olmasını sağladı. Kriz Beşiktaş'a vurdu ama Kara Kartal 2012-2013 sezonunu başarılı geçirdi.
Galatasaray, Ünal Aysal'ın göreve gelmesiyle birlikte güçlü bir maddi imkan bularak dünya çapında yıldızları kadrosuna kattı. Süper Lig'e de son iki yılda damga vurdu ama şike iddialarıyla sürekli dövülen Fenerbahçe'yi hep ensesinde hissetti. Fenerbahçe'nin de son 10 yılda lig üçüncülüğü bile görmediğini düşünürsek; Metris'ten çıkıp, Amsterdam yolunda olan bir camia olduğu apaçık ortada.
Sonuç olarak Fenerbahçe ve Galatasaray ligde yer alan diğer takımların bir hayli önünde. Buna Beşiktaş ve Trabzon'u da dahil edebiliriz. FB ve GS, bu güç dengesizliğinin devam etmesi halinde önümüzdeki 10 yıl Süper Lig'e ambargo koyacaktır. İspanya'de Barcelona- Real Madrid, Almanya'da Bayern Münih-Borussia Dortmund, Portekiz'de Porto-Benfica, İtalya'da Juventus-Milan'ın yakaladığı zirve hakimiyeti gibi.