Türk futbolunun yetiştirdiği en iyi teknik direktörlerden biri hiç şüphesiz Fatih Terim’dir. Mesela 5. lig şampiyonluğuyla lig tarihinde en fazla şampiyonluk kazanan teknik direktör unvanı onundur. 2000 yılında G.Saray UEFA Kupası’nı kazanan ilk ve tek Türk takımı olurken ona “İmparator” lakabı verilmiştir. UEFA Elit Teknik Direktörler Forumu’na davet edilen ilk Türk teknik direktör de Terim’dir.
Çalıştığı her yere vizyonuyla, felsefesiyle yeni bir hava getirmiş zirveye çıkmasını bilmiştir. Bununla birlikte her zirveye çıkışı sonrası geçici ani inişler yaşamıştır. Bu inişleri yazıp hocanın başarılarına gölge etmeyelim. Gelelim asıl konumuza Fatih hoca F.Bahçe Stadı’nda G.Saray’a 18. lig şampiyonluğunu kazandırmıştır. Tarihe kaydı çok farklı yorumlarla geçen bu şampiyonluk onun başarı hanesine altın harflerle yazılmıştır. Hoca yine zirve yaptı. Korkum ondandır. Her çıkışın bir inişi vardır derler. F. Terim’in son zamanlardaki davranışları ve söylemleri acaba bu sözü doğrular nitelikte midir?
Mazeret olarak görülmesin ama; Belediye maçında ekonomik oynadınız. Baskı yapmadınız. ‘Oyunu kendi sahanızda kabul ettiniz’. Cluj ile yapılan ilk maçta G.Saray’ın baskılı oyunu vardı. Cluj defansını övmeyelim, ‘doğayı geçemediniz’. Braga maçında çok baskılı oynadınız ama ‘onlar iki kez gelip gol buldular’. Yine mazeret değil ama Manchester United’a baktığınız zaman ‘hakem faciası yaşandı’. gol attınız, penaltı kaçırdınız, penaltınız verilmedi, kalenize gelinmeden gol yediniz, kaleye gitmenize rağmen gol atamadınız. Mazeret olarak algılanmasın ama Mersin maçında ‘rakibin hiçbir tehlikesini yaşamadan basit bir gol yediniz’. Neler neler.Baktığımızda hep rakibin yaptıklarını basit görme, küçümseme hali.
Gazeteci olmayan bir gencin soru sorma isteğine kızan Terim’in basın mensuplarına “Onu çekmeyin bunu çekin” sonra toplantı odasını terk etmesi hoş olmadı ama haksız da değil. Belli ki sinirleri biraz gergin ve bozuk. Aslında F. Terim’in olduğu yerde mantalite hep iyi futbol oynayarak sonuca gitmektir. Ama gelin görün ki G.Saray iyi futbol oynamıyor. Bu saha kenarından fark edilmiyor. Ya da biz başka maçları izliyoruz. İmparatorlar mazeret üretmez, çözüm bulur. Çarşamba sonrası maç zor geçer. Şimdi milli takımlara giden tam 10 oyuncu var. İki gün sonra Karabük ardından M.United sınavı. Demek ki işler daha da zorlaşıyor. Terim’in talebelerini 1 ay içinde 4 lig ve 2 de Avrupa sınavı bekliyor. Bu gidiş, hal ve davranış iyi değil, bizden uyarması.