Falcao’nun havaalanındaki karşılanışında yaşanan tablolar, sanıldığı gibi alışılmış değildi. Farklı olan tarafları şuydu:
1- Karşılayanlar çok kalabalıktı.
2- Neredeyse 7 saate yakın, Falcao’nun gelmesini beklediler.
3- Coşku, yanan meşale sayısı, heyecan dozu çok yüksek düzeydeydi.
4- Eşi ve 3 kızıyla gelen Falcao, kendisini karşılıyanlara öyle bir üçlü çektirdi ki; vallahi yılların amigolarından daha becerikliydi.
5- Hele eşi, ne zaman ve hangi arada böylesine coşkulu, içten, yakışan, sevimli şekilde 3’lü çektirmeyi öğrendi. Yıllardır bu işi yapıyormuş gibi ustaydı.
6- Bazı televizyon programlarında eleştirilse de; G.Saray İkinci Başkanı Abddürrahim Albayrak’ın, Falcao’nun çocuklarından birini kucağına alıp uçaktan inmesi, çok doğal ve insaniydi. Herhangi bir sakınca görmediğim gibi, çok da sempatik buldum.
7- Bugüne kadar bir çok ünlü futbolcuya, havaalanında benzer karşılama yapıldı ama, hiç biri bu denli görkemli değildi. Bu yüzden de eşi benzeri olmadı.
8- Bazılarının “Bunlar hep söyle karşılanır, sonunda yalnız başlarına giderler” demelerinin gerçek payı olsa da, şimdiden bunu söylemek yakışık almaz. Yarına değil bugüne bak ve taraftarı rahat bırak... Yaşananlar güzeldi.
9- Kimileri, karşılama sırasında Falcao, eşi ve Albayrak’ın yaptıklarını biraz banal bulsa da ve bunda azbuçuk gerçek payı olsa da; doğallık ve inanmışlık o denli yüksekti ki; işin görgü kurallarına uyup uymadığıına bakmak, o kadar da önemli değildi.
10- Ayrıca, bir futbolcunun eşinin coşkuya bu kadar sıcak ve aktif dahil olması; kulüp içindeki huzurlu bir geleceğinin önemli bir müjdesidir. Aileye iyi gelen herşey, kulübe ve Falcao’ya da iyi gelecektir.
11- Unutmayın ki; Falcao işin başından beri G.Saray’a olan sevgi ve inancını, tüm olumsuzluklara rağmen kaybetmedi. Sakatım deyip Monaco forması ile sahaya çıkmadı.
12- Bu transfer olmuşsa; G.Saray istedi, Albayrak istedi diye değil; birinci elden Falcao istedi diye olmuştur. Bu gerçeği de kafanıza dank edin ve adamın kıymetini bilin.