Şimdi bütün ülkelerde insanlar sandık başına giderek ülkeyi veya yaşadıkları kenti yönetecekler için oy kullanıyorlar ya, fazla uzak olmayan bir gelecekte bunun köklü biçimde değişeceğini düşünüyorum. Gerçek sandığın başına gidilmeyecek, zamanı geldiğinde sanal bir sandığa oyumuzu atacağız...
Twitter veya Facebook gibi bir portal kullanılabilir bunun için...
Başbakan Tayyip Erdoğan kendi hükümetinin sağladığı imkânlarla sosyal medyada meydana gelen gelişmelerin herhalde farkındadır. Türkiye başka pek çok alanda ülkeler sıralamasında ilk sıralarda yer almayabilir, ama sosyal medya söz konusu olduğunda, hemen bütün listelerde en üst sıralarda bulunuyor... Facebook, Twitter, YouTube kullananların sayısı, bizim ülkemizde, Avrupa’nın öndegelen ülkelerinden çok daha fazla...
Artık ne kadar zor işlem varsa hepsini internet üzerinden çözüyor bizim insanlarımız...
Geçen seyahatlerimden birinde akıllı cinsinden olan cep telefonumu bir yerlerde kaybettim. Muhtemelen çalındı. Bir sonraki seyahatte yenisini aldım. ‘’Ne yapmam gerekiyor?’’ diye sağıma soluma bakınmam sırasında, biri, ‘’Senin e-devlet hesabın yok mu? Gir ve muameleni orada yap’’ aklını verdi.
En fazla on dakika içerisinde muamelem tamamlandı. En yakın PTT’den aldığım ‘e-devlet’ şifremle bilgisayarımda programı açıp cihazla ilgili bilgileri girdim, yatırmam gereken parayı internet bankacılığı sayesinde e-devlet programından çıkmaksızın hesaba yolladım, ‘işlem tamam’ müjdesi gelmekte gecikmedi.
Yarınlarda aynı şifreyle yine ‘e-devlet’ sitesi üzerinden oy kullanmak neden mümkün olmasın?
Pek çok kişinin gençlerin ellerinden cep telefonlarını düşürmemesine, ellerine geçen birkaç dakikalık boş vakitte bile onunla oynamasına canlarının sıkıldığını biliyorum. Bazen benim de, kalabalık yerlerde, karşı karşıya oturmuş iki arkadaşın, ikisinin birden telefonla oynaşmasına kafamı salladığım oluyor. Yurtdışında, bir gence, ‘’Siri’yle konuşup arkadaşınızı ihmal ediyorsunuz’’ diye çıkıştığım oldu.
Ne yapalım, artık sosyalleşme de internet üzerinden oluyor. Biraz dikkatsizler, yüz yüze gelmedikleri için kim olduğunu bilemedikleri kişilerin sanal kimliklerine kanıp üzülebiliyor da... Ancak yine de alan memnun satan memnun... İnsanlar uzun yıllardır görmedikleri arkadaşlarını buluyor, kendi ilgi alanlarındaki başkalarıyla buluşuyor, dünyanın her tarafıyla görüntülü veya sesli haberleşebiliyor...
Keşke biraz daha hızlandırılsa internet de, hız yönünden de dünyanın ileri ülkeleriyle yarışır hale gelebilsek... Hızımız henüz Kazakistan’ın arkasında...
Türkiye’de twitter kullanan kaç kişi var dersiniz? Çekinmeyin, milyonlu bir rakam söyleyin... Hayır, söylediğiniz rakamdan daha fazla: 12 milyonu geçti twitter’la içli dışı olanlarımızın sayısı...
Peki Facebook kullanıcısı kaç kişi? Twitter kadar mı? Çıkın, çıkın... Bir misli? Daha çıkın... Geçen yıl bu zamanlara ait kullanıcı sayısını vereceğim: 32 milyon 438 bin kişi... Bir yıl içerisinde bu rakam herhalde 40 milyona ulaşmıştır...
Vatikan’da sadece 20 kişinin Facebook hesabı var; tabii orası küçücük bir yer...
Ülke nüfusumuzun yarıdan fazlası Facebook hesabına sahip... Bu rakamın yaklaşık yarısı, Facebook hesabına akıllı telefonu veya tableti üzerinden hareket halindeyken ulaşıyor. 15 milyon 478 bin kişi...
Türkiye Facebook hesabı yönünden Avrupa’da ilk sırada yer alıyor...
İzmir Üniversitesi’nden Dr. Mehmet Yakın TÜİK verilerine göre, ülkemizde 16-74 yaş grubundaki bireylerin yüzde 39.5’unun interneti düzenli kullandığı bilgisini veriyor. Financial Times gazetesi internet kullanıcı sayımızın 36 milyonun üzerinde olduğunu yazmış. 12 milyona yakın twitter kullanıcı sayısıyla Türkiye dünya birincisi durumunda. Japonya, Hollanda, Venezuela, Filipinler ve İngiltere bu alanda Türkiye’nin ardında sıralanıyor; ABD daha aşağılarda...
‘’Facebook ile YouTube’u kapatalım mı, yoksa kapatmayalım mı?’’ diye tartışılıyor ya, neyi tartıştığımızı bilelim diye bu bilgileri sundum...