Türkiye 1950 seçimleriyle çok partili döneme adım attı. Bunun nedeni kimilerinin öne sürdüğü gibi rahmetli İnönü'ün demokrasi sevdası falan değildi elbette. İnönü yaşadığı sürece Milli Şef koltuğunda oturur;pek de mutlu olurdu! Ancak Sovyetler Birliği Türkiye'den hem Kars ve Ardahan'ı istiyor hem de boğazlar'da denetim hakkını. Türkiye'de bunun üzerine Batı'dan yana durmak zorundaydı. Batı'nın buna izin vermesi içinse Türkiye'nin çok partili demokrasiye geçmesi şarttı. İnönü istemeye istemeye bunu kabul etti ve 1950-54 ve 57 seçimlerini kaybetti.
Bunun üzerine "Adnan Menderes diktatör olmak istiyor!" buyurdu sonra da DP sıralarına dönüp, "artık sizi ben bile kurtaramam!" dedi.
Kısacası CHP seçimle iktidara gelmekten umudunu kesmiş, koltuğa oturmak için darbeye sarılmıştı. ABD'de Demokrat Parti'nin Türkiye'de elektrik santralleri kurmak amacıyla Sovyetlerle görüşmelere başlamasından çok rahatsızdı. Halbuki, Menderes daha önce kaç kez ABD'nin kapısını aşındırmıştı söz konusu santraller için. Ama her defasında Amerika hayır demişti. Her neyse ABD 27 Mayıs'a yeşil ışık yaktı!
Sonuçta 27 Mayıs rezilliği yapıldı, Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edildi. Darbeden sonraki seçimde CHP gerekli çoğunluğu sağlayamadı ve Adalet Partisi'yle koalisyon yapmak zorunda kaldı.
CHP sadece 1974 ve 1977 seçimlerinde birinci parti oldu; o da Bülent Ecevit sayesinde Ecevit muhalefette harikaydı ama iktidarda pek bir beceriksizdi. Rahmetli Turan Güneş, teşhisi koymuştu: "Ecevit yanlışları görüyor, pek de güzel anlatıyor ama doğruların nasıl yapılacağı konusunda hiç bir fikri yok!"
CHP 12 Eylül kepazeliğinden sonra, bu kez rahmetli Turgut Özal'ın Anavatan partisiyle seçimlerde yarıştı ama bunlardan da yenik çıktı...
Günümüzde CHP'nin başında Kemal Kılıçdaroğlu var. Ancak 18 yıldır iktidarda AK Parti oturuyor.
Peki neden CHP bir türlü iktidar olamıyor? Çünkü milletle iletişim kuramıyor. Türkiye'nin ne istediğini, neleri özlediğini bir türlü kestiremiyor. Örneğin Karadeniz'de bulunan gazla ilgili doğru dürüst bir laf dahi edemiyor. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili , savunma sanayiinden, enerji üretimine, sağlıktan tarıma, eğitimden sanayii'e neler yapacağını söylemiyor, söyleyemiyor. Çünkü doğru dürüst ne bir çalışması var ne de somut bir planı! Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Başkanlığı yetiyor da artıyor. Diğerleri içinse önemli olan parti içinde bir koltuk kapmak ve yeniden milletvekili seçilmek, o kadar!
Bu nedenlerle CHP sonsuza kadar muhalefette kalmaya mahkum. Türkiye'de sorun iktidar değil muhalefetsizlik; o kadar basit.