Geçenlerde yönetmen Ezel Akay’ın bir sözü dolaşıyordu sosyal medyada. ‘Bu ülkede yaşayanların dünyaya hediye edebileceği taharet musluğundan başka bir şey yok’ buyurmuş yönetmen. Gelen eleştiriler üzerine de ‘Niye alındınız, taharet musluğu da iyi bir şey’ gibisinden lakırdılar… Tabi her kör satıcının (Konuşma yapılan salonda üç-beş kişi varmış) bir alıcısı oluyor.
Bazılarının pek hoşuna gitti bu benzetme. ‘Adam haksız mı lan, ne b.k ürettik; araba gavurun, uçak gavurun, elindeki telefon, internet gavurun...’ diyenler oldu.
Dünyayı değiştirmek isteyen önce kendini değiştirmek zorunda. Ezel Akay, madem bu konuda dertlenmiş, başta ülkesi olmak üzere, dünyaya taharet musluğundan daha değerli şeyler armağan etmek için var gücüyle çalışmalı.
Ne yani, dünya çapında filmlere imza atmak istedi de Ezel Akay’ı kolundan tutan mı oldu? İranlı sinemacılar çok paraları var diye mi habire Oscar alıyor?
***
Hayıflanmak kolay, ancak bu ülkede olan iyi şeylerin de hakkını vermek gerekmez mi? IMF’ye borcunu sıfırlayan Türkiye’yi alkışladı mı aydınlarımız. Bunca yatırımlar, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş dev projeler alkışlandı mı? Gezi olaylarında, ‘Köprü, havalimanı vs istemezük’ diye haykıranlar Türkiye’nin başarılarını alkışladı mı?
***
Toronto’dayaşadığım yıllarda Kanadalı Budist bir profösöre haftasonları kitaplığında yardımcı oluyordum. Gün geldi, Türkiye’ye döneceğimi söylediğimde benden bir kitap ricasında bulunarak ‘Rumi ile ilgili yayınlanmış iyi bir İngilizce çeviri bulabilir misin’ diye sordu. Türkiye’ye döndüğümde kendisine bazı kitaplar gönderdim.
Hz. Mevlana’yıBatı dünyası bizden daha iyi tanıyor. Onun öğretileri ders olarak okutuluyor. Biz, Türkiye olarak Hz. Mevlana konusunda uluslararası çapta etkinlikler düzenleyemiyor, filmler çekemiyorsak Ezel Akay gibi yönetmenlere de görev düşüyor.
‘Bu ülkede yaşayanların dünyaya hediye edebileceği taharet musluğundan başka bir şey yok’ diyenlerin öncelikle bir mum yakması gerekiyor. Sen de bu ülkede yaşıyorsan eksiği onarmaktan sorumlusun…
Somut olmayan kültür mirası fotoğraf yarışması
Ülkemiz kültürel varlıklar açısından çok zengin. Örneğin, UNESCO somut olmayan kültürel miras listesine dâhil olan meddahlık, Mevlevi sema törenleri, aşıklık geleneği, Karagöz, Nevruz kutlamaları, sıra geceleri gibi geleneksel sohbet toplantıları, Semah, Kırkpınar yağlı güreşleri, Mesir macunu, Türk Kahvesi, ebru sanatı, geleneksel çini sanatı gibi değerler bizim ne kadar zengin bir kültürel geleneğe sahip olduğumuzu gösteriyor. 23. Geleneksel Türkiye Fotoğraf Yarışması’nda da bu yılki teme ‘somut Olmayan Kültürel Miras’ olarak belirlendi. Bu alanda çekilecek fotoğrafların 8 Aralık 2017’ye kadar yarışma adresine teslim edilmesi gerekiyor. Katılım koşulları ve yarışma takvimi ile ilgili ayrıntılı bilgilere http://gelenekselturkiye.org/yarismaya-katilim-sartlari/ tıklayarak ulaşabilirsiniz.