Yönetmen Murat Şeker’in fenomen serisi Çakallarla Dans filminin 5. bölümü yayında, pardon sinemalarda. Sinemanın eğlence olduğu noktada filme beş yıldız ama sinema sadece eğlence midir?
Bizim sinema eleştirmenleri çevresinde yönetmen Murat Şeker’in mesleğe başlangıcındaki sempati dağılmakta. Bunun sebebi ilk iki filmi olan 2 Süper Film Birden ve Almanya Rüyası ile oluşan beklentileri 2010’da çektiği Çakallarla Dans filmiyle karşılayamamış olması. Daha doğrusu bu filmle Murat Şeker’in sinemasının iyice gişe filmine evrilmesi. Bu konuda meslektaşlarıma hak vermiyor değilim. Çünkü Çakallarla Dans’ın ilk filminden sonra Arkadaşım Max, Deli Ormanlı, Görevimiz Tatil ve Çakallarla Dans’ın 2,3,4 ve bu hafta da gösterime giren beşincisini çekti Murat. Şeker’in gişe filmleri dışında sinema adına kaliteli ve farklı yapımlara imza atacak yeteneğe sahip olmasına dair inancım vardı. Çünkü Murat’ın hayal dünyası gerçek bir bağımsız yönetmeni sinemamıza kazandıracak kadar derindi. Bütün bu değerlere sahipken sadece espri yüklü, dramatik alt yapıdan yoksun bir türe evrilmesi beni de rahatsız ediyor. Sonra Murat’ın neden bu döngüye düştüğünü düşündüm. Biraz gerçekçi olalım. Filmlerin gişe verilerine baktınız mı son zamanlarda. Bu hafta listenin başında Müslüm ile Yol Arkadaşım 2 var, bunların toplam izleyicisi 4 milyon civarında. Sonra iki animasyon geliyor, Rafadan Tayfa Dehliz Macerası ve İnanılmaz Aile 2 bunlarında toplam 2 milyona yakın bir izleyicisi var. Peki festivallerde ödüllere boğulan Anons’u kaç kişi izlemiş, 4 haftada 6800 kişi. Yol Arkadaşım 2, 4 haftada 2 milyon izleyiciye ulaşırken Ahlat Ağacı’nı 23 haftada 241 bin kişi izlemiş. Ben şimdi Murat Şeker’i nasıl eleştirebilirim ki? Bir de bu endüstrideki çıkmazlar içinde yaşamak zorunda olan Murat Şeker’in sinema rengini konuşalım. Onun en büyük özelliği, daha ilk filminden beri Yeşilçam sinemasının sıcaklığında günümüzün halk filmlerini üretme azmidir. O, günümüzde Ertem Eğilmez, Orhan Aksoy, Temel Gürsu, Kartal Tibet, Ümit Efekan gibi yönetmenlerin devamıdır ki ben buna çok önem veriyorum. Türk sineması tanımı yapabilmek için birbirini takip eden ve dönüşen bir sinema anlayışının olması lazım. Murat Şeker bu sinema anlayışını hayata geçirebilecek bir yönetmen. Bu noktada Yeşilçam’ın dönüştüğü şey ne yazık ki Çakallarla Dans’tır. Böyle baktığım zaman Çakallarla Dans 5 Murat Şeker’in bu piyasada ve meslekte yaşayabilmek için üretmek zorunda olduğu ve mecburiyetler dahilinde eğlenmeye de çalıştığı bir filmdir. Çakallarla Dans 5’in sinemamızın genelinde ne ifade ettiğinden gelip koltuğa oturup izleyecek insana ne ifade edeceğine gelince. Güleceksiniz ve eğleneceksiniz. Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar çok başarılılar ama Didem Balçın’a gelince bir durmak istiyorum. Doğal komedi yeteneği ile Çakallarla Dans’ın ağır topu gittikçe Didem Balçın oluyor. Filmin konusuna gelirsek, Çakallar grubumuz birbirlerine 100 metre uzak kalma şartıyla tahliye olurlar. Onlar, bu yasağı delmek isterken Kayınço Gökhan’ın yıllar önce tek gecelik ilişkisinden çocuğu olduğu ortaya çıkar. Kızı Leyla, zengin ve züppe bir çocuk olan Sinan’la birliktedir. Gökhan, bunu gururuna yediremez. Sinan’la kızı Leyla’yı ayırmanın yollarını aramaya başlar. Ancak bunu tek başına yapması imkansızdır. Çakallar hem yasağı delip hem de Kayınço’nun kızını kurtarmaya çalışırken başlarına birbirinden komik, heyecanlı olaylar gelecektir.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Murat Şeker
Senarist: Murat Şeker, Ali Tanrıverdi
Oynayanlar: Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu
Yapım: 2018, Türkiye