Kenan Evren her konuda fikir sahibiydi ama zerre kadar bilgisi yoktu. Sıkıştı mı hemen, "ben ve konsey arkadaşlarım şöyle düşünüyoruz..." diyerek abuk bir şeyler söylerdi. Büyük rastlantılar sonucu Genel Kurmay Başkanı olmuş, darbe sonrası da devlet başkanı olarak ortalıkta salınmıştı. Derken ressamlığa yatay geçiş yapmış, muhteşem (!!) tablolarını yalakalara büyük paralara satmıştı!
Günlerden bir gün, devlet başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra, TRT Gn. M d'nü çağırıp şöyle buyurmuştu:
"Bu Aziz'i atın işten."
"Neden efendim?"
"Karşıma geçmiş bacak bacak üstüne atıyor!"
"Sizin karşınızda mı??"
"Evet..yani televizyonda! Bilmiyor mu benim o televizyonu izlediğimi!"
TRT Genel Müdürü emir kuluydu. Ve o saat beni kapıya koymuştu. Aslında bana büyük iyilik yapmıştı; üç otuz paraya TRT'de de çalışırken, ciddi bir paraya özel bir kanalda programa başladım!
Evren çok da acımasızdı.On yedi yaşındaki Erdal Eren'in yaşını büyütüp idam etmişti. Sorulduğunda da insanın kanını donduran bir cevap vermişti:
"Ne yani! Asmayıp da besleyelim mi?!"
Hiç utanmadan, bir söyleşide, adaleti (?) sağlamak için "eğer soldan bir kişi astıysak sağdan da bir kişi astık!" diyebilmişti. Gerekçesi de dedikodu yapılmasını engellemekti! Yani eğer soldan daha çok insan asarsa, herkes onu sağcı olmakla suçlayacaktı! Cehalet ve acımasızlık böyle bir şey işte!
Bütün bunlar bir yana, Evren ve Konsey Arkadaşlarının en büyük hatası, hiç bir ön koşul koymaksızın Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönmesine yeşil ışık yakmaktı. Ama elleri mahkumdu tabii. Onları bu koltuklara oturtan ABD'ye hayır diyebilir miydi "bizim çocuklar!" Diyemezlerdi tabi! Başkan Reagan ve eşi Evren'le kızını bir karşılamıştı ki, Washington'da, şaşırıp kalmıştı bizimki. Bu karşılamanın kendisine duyulan saygıdan olduğunu sanmıştı biçare. Halbuki Türkiye'yi, ABD'nin kölesi yaptığı için Reagan ona bir tür teşekkür ediyordu.
Bu millet neyin ne olduğunu ancak Evren öldükten sonra anladı. Adını okullardan, kütüphanelerden, cadde ve sokaklardan sildi. Gerçi 97 yaşına kadar yaşamıştı ama biraz daha erken yargılansaydı yatağında değil hapishanede can verecekti.
Erdal Eren'in yaşını büyütüp 17 yaşında ipe çekmişti çocuğu. Ama bu çocuk rahmetle anılacak her zaman. Ya Evren? Erdal Eren'den 80 yıl daha çok yaşayan Evren'eyse kendi yakın ailesi dışında kimsenin rahmet okuduğunu ya da okuyacağını sanmıyorum.