Ailenin ciddi bir dönüşüme uğradığı bir yüzyılda yaşıyoruz. Geniş aileden çekirdek aileye doğru olan dönüşüm devam ederek, çekirdek ailenin de parçalanmasına gidiyor. Bu değişim bir kısım liberal bakışı olanlar tarafından doğal ve kaçınılmaz olarak görülürken, daha önemli oranda insan bu değişimi endişe verici olarak buluyor. Ailenin bu dramatik değişimini, hatta eriyişini endişe verici bulanlar, “ailenin çözülme sürecini nasıl değiştirebiliriz” sorusunu soruyorlar.
Aileyi önemseyenler ailenin makro ve mikro ölçekte desteklenmesi gerektiğini düşünüyorlar. Ailenin desteklenmesi, bir uçta hükümetler düzeyinde sosyal politikalar düzeyinde olması gerekirken, diğer uçta aile üyeleri arasındaki ilişkinin geliştirilmesini sağlayacak becerilerin öğretilmesini gerektiriyor.
Evlilikleri güçlendirme eğitimleri terapi değildir: “Evlilikleri güçlendirme” kavramı normali geliştirmeyi tanımlar. “Sağlıklı yaşam” kavramının, evlilik alanındaki karşılığıdır. Eşlere daha iyi bir evliliğe sahip olmaları için öğretilecek bilgileri, verilecek tavsiyeleri ve kazandırılacak becerileri tanımlar. “Evlilikleri güçlendirme eğitimleri” Türkiye için yeni bir kavram iken, Batı’da 1960’lı yıllarda boşanmaların artmasına karşı, kilise önderliğinde başlayan daha sonra yaygınlaşan bir hareketi tanımlar.
Eşlerin hangi becerileri kazanması işlerine yarar: Evlilik eğitimlerinde “hangi bilginin, tavsiyenin veya becerinin öğretilmesi işe yarar” sorusu önemlidir. Bazı eğitim programları iletişim becerilerini öğretmeyi ön planda tutarken, bazı programlar davranışları değiştirmeyi ön planda tutabilir. Amerika örneğinde birbirleriyle bazı özellikleri ile örtüşen, bazı özellikleri ile ayrışan öne çıkmış en az 8-10 civarında ayrı program vardır.
***
Eşlere öğretilecek 7 beceri: Son bir kaç yıldır “evlilikleri güçlendirme eğitim programı” hazırlamak için uğraşıyorum. Mayıs ayı içinde ilk uygulamayı yapmayı planlıyorum. Geliştirdiğim program ile eşlere şu yedi beceriyi öğretmeyi hedefliyorum: Eşlerin birbirlerine bakışlarını olumlu yönde geliştirmek, aralarındaki mizaç farklılıklarını yönetebilmek, sorunlarını yıkıcı kavgaya dönüştürmemek, uzun süreli küs kalmamak, cinsel hayatlarını devam ettirmek, ortak yaşamdan kaynaklanan sorunlarda uzlaşabilmek ve arkadaşlıklarını devam ettirebilmek.
Eş eğitiminde televizyon mu yüz yüze eğitim mi daha etkili: Eş ilişkilerini geliştirmek için kafa yoranların aklına ilk olarak televizyon geliyor. Dizilere yön vermek, eğitici programlar yayınlatmak popüler fikirler. Ben bu görüşlerin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim görüşüm; “mesajları üzerine iyi çalışılmış ve iyi paketlenmiş evlilik eğitim programlarının”, “yüz yüze eğitimlerle” toplumsal katmanlara yayılması şeklinde.
Televizyonun kitlelere ulaşmada bir avantajı olsa bile, eşlerin işine yarayacak becerilerin öğretilmesinde iyi mecra olmadığı kanaatindeyim. Nitekim şu ana kadar ailelerin gerçekten işine yarayacak çok az sayıda format üretilebildi. Bu formatların da yaşam süresi kısa oldu. Evliliklerle ilgili olumlu katkı yapmak isteyenlerin yüz yüze eğitimlere yönelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu durum siyasal kampanyalarda sırf medya üzerinden çalışmakla sahaya inip insanlarla yüz yüze etkileşim halinde olmanın gerilimine benzer. En iyisi iki imkanın birlikte kullanılması iken, yüz yüze olanın daha etkin olacağı kanaatindeyim. Mayıs ayından itibaren ben bunu yapmaya çalışacağım.