Bu aralar yüksek lisans öğrencilerine evlilik terapileri dersi anlatıyorum. Daha önce lisans öğrencileri için “eş ilişkileri” dersini anlatmıştım. Aynı zamanda her gün üç eş görüyorum. Diğer taraftan da mutlu eşler bulup onlarla TRT adına muhabbetler yapıyorum. Yakında bu program ekranlarda boy gösterecek. Eş ilişkileri üzerine iki kitabım, evlilikleri geliştirmeye yönelik bir atölye programım var. Üniversite de aile ve evliliklerle ilgili tezler yönetiyorum. Bu aralar da “evlilik terapileri” ile ilgili bir kitabın taslağı üzerine çalışıyorum. Yani her tarafımdan aile ve eş ilişkileri içine dalmış durumdayım.
Artık en büyük gündemim evlilikler üzerine çalışan kişilere yardımcı olacak bir kitap ve eğitim programı hazırlamak. Daha önce bunu zihin bölünmesi (Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu) üzerine yaptım. Aynı şeyi evlilik terapileri üzerine yapmaya çalışıyorum. Oldum olası dışarıda geliştirilmiş bir terapi yaklaşımının Türkiye acentesi konumuna düşmeyi sevmedim. Belki de daha önce kültürel psikiyatri alanında çalışmamın da bu duruma etkisi vardır. Ama bir şekilde incelikli ve uzun yıllar çalışarak özgün yaklaşımlar ortaya koyabileceğimize inanıyorum.
Özgün bir model ortaya koymak hem araştırma yapmayı hem danışan görmeyi hem de ders anlatmayı gerektiriyor. Ders anlatmak insanlığın bu alanındaki birikiminden haberdar olmayı ve aktarabilmeyi sağlıyor. Klinik pratik eşler arasında evlilik sorunu olan eşlerin aralarında neler olup bittiğini anlamayı sağlıyor. Mutlu evlilikleri olan eşlerle muhabbet ise onların ilişkiyi nasıl iyi yürüttüklerini görmeye yardımcı oluyor. Araştırmalar ise sırf düşünerek ulaşamayacağınız kanıta dayalı bilgi imkânı veriyor. Tüm bu farklı bilgi kaynaklarını bir araya getirerek üzerine düşünmek özgün bir yaklaşımı mümkün kılabiliyor.
Benim evlilik terapisi pratiğim
1- Eşlerin birbirlerine ve evliliklerine yönelik bakış açılarını anlamaya çalışıyorum. Yeniden anlamlandırma (çerçeveleme) ile bakış açılarını olumluya çevirmeye çalışıyorum.
2- Eşlerin mizaç ve sosyal kimliklerindeki farklılık ve benzerliklerinin ilişkilerine nasıl yansıdığını anlamaya çalışıyorum. Eşlerin aralarındaki farklılıkları kabullenme ve yönetme becerilerini arttırmaya çalışıyorum. Değişim ile kabul arasında bir denge oluşturmaya yardımcı oluyorum.
3- Eşlerin sorunlarını nasıl ele aldıkları ve yaşantıladıklarını anlamaya çalışıp, yıkıcı kavgayı önleyecek beceriler kazandırmaya çalışıyorum. Duygu odaklı terapiler yaklaşımını kullanarak, kavgalarında tekrarlayıcı örüntüler varsa görmelerini ve kısırdöngüden çıkmalarını sağlamaya çalışıyorum. Özellikle birbirlerinin duygu ve ihtiyaçlarını dikkate almadıklarında kavganın nasıl kaçınılmaz olduğunu gösterip, duygusal cevap vermeyi teşvik ediyorum.
4- Aralarındaki sorun ve uzlaşmazlıklardan sonra küsüp küsmediklerine bakarak, küsmeyi azaltmaya çalışıyorum. Çünkü küsme duygusal, fiziksel ve cinsel uzaklaşmaya neden oluyor.
5- Cinsel hayatlarının nasıl olduğunu anlamaya çalışıp, cinsel yakınlığı arttırmaya teşvik ediyorum.
6- Ortak yaşamdan kaynaklanan problemleri nasıl yaşantıladıklarına bakıp ve bu konularda uzlaşma becerilerini davranışçı yöntemlerle azaltmaya çalışıyorum.
7- Eşler arasında arkadaşlık boyutunu inceleyip ve pozitif psikoloji bakış açısıyla ilişkileri geliştirmeye çalışıyorum.
8- Eşleri bireysel olarak da değerlendirerek evliliği etkileyen ana unsurun bireysel bir rahatsızlık olduğunu düşünürsem (örneğin; mani, dissosiyatif kimlik bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu), önce bireysel tedavi/terapi sonra çift terapisi öneriyorum. İlişkiyi belirleyen düzeyde olmayan patolojiler dikkate almıyorum (örneğin; panik, obsesif kişilik, sosyal kaygı)
9- Aldatma ve şiddet gibi durumlar için geliştirdiğim protokolleri kullanıyorum.
10- İlişkilerdeki kültürel özellikleri hem anlamada hem terapi sürecinde dikkate alıyorum.