Birine evlilik teklif etmek veya birinin teklifine evet demek hayatımızın en önemli kararlarından biri.
Harvard Üniversitesinde 75 yıldır devam eden mutluluk çalışmasının en önemli sonucu şu: Mutluluğu; yakınlarımız , özellikle de eşlerimiz ile, derin, güçlü, nitelikli ve tatmin edici ilişkiler içinde olmak sağlıyor.
Karar vermede üç kitap
Bugünlerde “Eş Seçimi Eğitim Programı” hazırlamak ana gündemim olduğu için üç kitapla boğuşuyorum. Benim peşinde olduğum soru şu: “Evlilik kararının en iyi hali sezgisel mi akılcı analiz mi?”
Bu sorular için de karar verme üzerine yazılmış üç nitelikli kitapla boğuşuyorum. Üç kitap da sezgisel ve akılcı düşünme ilişkisi üzerine.
Blink
Birinci Kitap Malcolm Gladwell’in Blink adlı kitabı. Kitap düşünmeden düşünmek üzerine. Kitap sezgisel düşünmenin akılcı analiz kadar, zaman zaman da ondan daha iyi kararlar alma gücüne sahip olduğunu söylüyor.
Gladwell sezgisel düşüncenin ne kadar güçlü karar verebileceğinin örneği olarak şu olayı anlatıyor: “Müzeye satın alınacak bir heykelin kimyasal analizlerinde bin yıllık olduğu teyit ediliyor. Son test uzmanların fikir belirtmesi. Usta bir göze sahip olan bir uzman, ilk bakışta heykelin eski olmadığını söylüyor. Nedenini söyleyemeden öyle olduğunu iddia ediyor. Sonunda da haklı çıkıyor.”
Karar anı
İkinci kitap Jonah Lehrer’in Karar Anı adlı kitabı. Sezgisel kararların hem güçlü hem de zayıf yanlarının örneklerini veriyor. Aynı şeyi akılcı analiz için yapıyor.
Lehrer futbolcuların akılcı düşünceden daha hızlı sezgiyle topu nereye atacaklarına karar verdiklerini, usta satranç oyuncularının sezgisel oynadıklarını anlatıyor.
Hislerimizle borsada ve marketlerde nasıl tufaya düştüğümüzün de örneklerini veriyor. Bir pilotun akılcı analizlerle uçağı çakılmaktan kurtardığını anlatırken, çok sayıda analizin nasıl yanlış kararlar vermeye sebep olduğunun örneklerini veriyor.
Hızlı ve Yavaş Düşünme
Üçüncü kitap ise Daniel Kahneman’ın “Hızlı ve Yavaş Düşünme” adlı kitabı. Bu içlerinde en sıkı olanı. Okumak bayağı bir enerji gerektiriyor.
Kahneman, zihnin belirsizlik durumlarında karara alırken kısa yollar kullandığı ve hatalar yapmaya eğilimli olduğunu göstermesiyle meşhur. Bu sebeple kendisine 2002 yılında Nobel Ekonomi Ödülü verildi.
Kahneman zihnimizin 1. Sistem ve 2. Sistem adını verdiği iki ayrı karar sisteminin olduğunu söylüyor.
1. Sistem
Sezgisel, hızlı, otomatik, izlenim ve eğilimleri oluşturuyor. Sınırlı delillerle sonuca atlıyor, önce sonucu üretiyor sonra açıklamaları yapıyor. Duygularla ve bilinçdışı sistemle daha fazla ilişkili.
Çok faktörün girift bir şekilde etkileştiği oldukça karmaşık konularda şaşırtıcı düzeyde bilgece doğru kararlar alabiliyor.
Ama hızı ve sonucu atlamasından dolayı sık yanlışlar da yapabiliyor. Yerli yerinde kullanabilmek için o konuda ustalaşmak gerekli.
2. Sistem
Dikkat ve zihinsel çaba gerektiren hesaplama işlemleri yaparak karara ulaşıyor. Yavaş ve adım adım ilerliyor. Analiz yapıyor.
Matematik problemi çözerken gerekli. Az sayıda faktör olduğunda, ilk defa karşılaşılan ve yeni bir durumda daha doğru kararlar veriyor.
Evlilik kararı için sezgisel ve analiz birlikte olmalı
Benim geldiğim nokta; evlilik kararı yeterince bilgi ve analiz sonrasında sezgisel olarak alınmalı.
Evlilik kararı, excel dosyasına kriterler üzerinden puanlama yapılarak altından kalkılacak bir mesele değil.
Tüm bunları Eş Seçme Eğitim Programı’nda anlatacağım. İlgi duyanlar web sayfama bakabilir.