Koronavirüs dehşeti dünyanın gündemine oturdu. Gün boyu tartışılan nice problemler çözüldüğü için değil, her şeyin üzerini örtecek büyüklükteki bu felâket; diğerlerini unutturdu.
Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan aileler de aynı akîbete uğradı. İdlib kriziyle başlayıp koronavirüs salgınıyla devam eden ağır gündem sebebiyle, hepimiz adına mücadele veren bu ailelerin unutulduğunu fark ettim. Nitekim bu arada bir aile daha evladına kavuştu, Hakkari’den gelen iki aile daha nöbete katıldı ama pek duyan olmadı.
Meslektaşlarımıza hatırlatmak için Diyarbakır’a giderek bu saygıdeğer aileleri ziyaret ettim. Sosyal medya sorumlumuz Hasan Aytekin’in yönetiminde gerçekleştirdiğimiz interaktif canlı yayınla, bütün anne ve babalara tek tek kamera tuttuk; kahreden hikayelerini Türkiye’ye aktardık. İzleyicilerimizden gelen, “Pes etmeyin; sonuna kadar arkanızdayız” mesajlarını da onlara ilettik ve mutlu oldular.
Çoğu doğu ve güneydoğu illerimizden gelmiş Kürt aileler. Hepsi, çocuğunun üniversitede okurken kaçırıldığını söylüyor ve “Benim evladım okuyup ailesine ve Kürtlere hizmet edecekti. Şimdi dağda ne yapıyor? Hani bunlar Kürtler için mücadele ediyordu!” diye soruyor.
Ve bu aileler özellikle medya yöneticilerine yönelik çok önemli bir uyarıda bulunuyorlar ki, bendeniz de aynı noktaya defalarca dikkat çekmiştim: “Haberlerde ‘PKK’nın dağa kaçırdığı…’ ifadesi kullanılıyor. Hiçbir çocuğu PKK kaçırmıyor, HDP kandırıp bu il binası gibi toplama merkezlerine getiriyor ve götürüp PKK teröristlerine teslim ediyor.”
Bu yüzden HDP’ye toz kondurmayan CHP’nin başkan ve yöneticilerine de ateş püskürüyorlar.
Bu nöbeti sakın bitirmeyin…
Bu aileler, “Kandil’in toplama ofisi” olarak tanımladıkları HDP il binasının önünde hepimiz adına bir duruş sergiliyor.
Koronavirüs salgını sebebiyle insanların bir araya gelmesine sebep olan her şey yasaklanıyor. Önümüzdeki günlerde aynı gerekçe ile buradaki kutsal nöbete de son vermeyi kimse düşünmez umarım. Çünkü bundan sadece Kandil ve her gün ezik bir şekilde önlerinden geçerek il binasına giren HDP’liler mutlu olur.
Oturma şekli birer metre aralıklı olarak düzenlenebilir ve hijyen kuralları daha sıkı uygulanabilir ama PKK ile halkın arasındaki mesafeyi her gün biraz daha açtığı için askerî mücadeleden daha etkili olan o “cephe”den geri dönülmemelidir.
Çünkü o dertli aileler diyor ki:
PKK, koronavirüsten daha tehlikeli…
Fotoğrafı göstererek, “Bu benim abim ve ben onu hiç görmedim” diyen Yağmur’un da sevinmesi için bu nöbet devam etmeli.