ABD ajanı FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da denediği darbe-işgal girişimi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde devlet-millet dayanışmasıyla -can pahasına- geri püskürtüldükten sonra kimse evine girmedi.
Daha doğrusu giremedi.
Nöbet tutmak, şehitlerin ardından haykırmak, vatanına ve Başkanına sahip çıktığını cümle aleme göstermek istedi insanlarımız.
Tam 27 gün boyunca 81 ilin meydanlarında demokrasi nöbetleri tuttu. Kahraman kardeşleriyle tanıştı, kaynaştı, kucaklaştı vatan evlatları.
O günlerde beni en fazla etkileyen şeylerden biri, bir kardeşimizin el yazısıyla yazıp taşıdığı pankarttı. "Evimiz kira ama olsun, vatan bizim!" yazıyordu pankartta.
İstanbul'un İzmir'in bazı semtlerinde tankları alkışlayıp camilerde sela okuyan hocaları tartaklayan, marketlerde makarna, ATM'lerde para bırakmayan, güvenli evlerde keyifle kahve yudumlayan azınlıkta olmayan bir civanmertlik bu.
Bu sayede başımız hep dik bizim.
Yıllarca makarnacı, kara, kıllı, terli diye aşağıladıkları toplum kesimlerine siyasi tercihleri nedeniyle nefret kusanlar şimdilerde "bu bizim hatamız, gelip sofranıza oturmadık" diye şirinlik yapıyor. Bir yandan da burnunu tutarak.
**
"Kara kalabalıklar" içinden çıkan AK Parti ise en başından itibaren siyaset yapma gerekçesini "insana hizmet" olarak tanımladı ve en büyük hizmetlerini dar ve sabit gelirli toplum kesimlerinin refahını artırmak, orta sınıfı genişletip güçlendirmek için yaptı.
Sosyal politikalar başta olmak üzere tüm hizmetlerin merkezine "hak temelli yaklaşım" yerleştirildi. Vatandaşlar arasındaki -sınıfsal- farklar yoksul sınıflar lehine eşitlendi. Ki bu sayede anayasadaki "sosyal devlet" ilkesi en geniş manada hayata geçirilebildi.
Nitekim Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini içeren müjdeyi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan açıkladı önceki gün. Memlekete büyük bir sevinç dalgası yayıldı.
2002'den beri TOKİ eliyle 1 milyon 170 bin sosyal konut üreten AK Parti iktidarı şimdi de 81 ilde, tek seferde 250 bin konut birden yapacak. 100 bin altyapılı arsa ve 10 bin sanayi sitesi de vatandaşın ihtiyacına sunulacak.
Erdoğan'ın ve AK Parti yönetimin vaat ettiği işi, söz verdiği gibi yapacağına dair vatandaşta öyle bir güven oluşmuş ki 500 binin üzerinde başvuru yapıldı daha ilk gün. Halk Bankası ve Ziraat Bankası şubelerinin önünde uzun kuyruklar vardı, TV kanalları canlı yayınlar yaptı.
**
Esasen iktidar pandemi ve Ukrayna savaşının etkisiyle küresel boyutta yaşanan hayat pahalılığının Türkiye'deki etkisini kırmak için büyük bir çaba içinde.
Dar ve sabit gelirli vatandaşlarını enflasyonun altında ezdirmemek, alım gücünü yükseltmek amacıyla peş peşe tedbirler aldı. Asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına üst üste zam yapıldı. Yıl başında yeni bir düzenleme daha bekleniyor.
Ayrıca fırsatçılık yapan zincir marketlere karşı Tarım Kredi Marketleri devreye sokuldu. Ev kiralarını ve emlak fiyatlarını haksız şekilde artıran mülk sahiplerine karşı da hukuki sınır koymakla yetinilmedi. Piyasadaki konut eksikliğini gidermek, vatandaşı çaresiz bırakmamak için bizzat elini taşın altına koydu devlet.
**
Ev sahibi olma umudunu yitirmiş hatta oturduğu evin kirasını ödeyemez hale gelmiş vatandaşlar için Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini başlattı Cumhurbaşkanı Erdoğan.
İlk müjde AK Parti'nin 21. Kuruluş yıldönümünde gelmişti, önceki gün de start verildi.
Buna göre dar gelirli vatandaşlar ev sahibi olabilsin diye maliyetin yüzde 40'ını Hazine üstlenecek. En küçük evde bile devletin karşıladığı indirim konut başına 250 bin civarında.
Müthiş bir hizmet bu.
**
Milyonlarca vatandaşın dört gözle beklediği ucuz konutların ilk etabı 2 yıl içinde, tamamı 5 yıl içinde sahiplerine teslim edilecek. Kira öder gibi cüzi miktarlar ödeyerek altyapısı sağlam, peyzajı güzel, yaşam alanları tastamam sitelerde oturacak artık vatan evlatları.
Siyasi partilerin tercihleri ve öncelikleri kısa bir ön gösterim sayılır.
İzmir'in CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer kentsel dönüşüm için 20.6 milyon TL ayırırken Tarkan konseri için 45 milyon ödemekten çekinmedi.
Ya da Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesinin açıkladığı gün sosyal medya CHP'li Sarıyer Belediyesinin hiçbir sanatsal özellik taşımayan "fırtınaya öpücük" adlı heykeliyle çalkalanıyordu.
Aradaki fark bu kadar işte.