Bu referandumda “evet” diyeceğim. Bu kararımın arkasında; “bu topraklardaki varlığımızın tehlikede olduğuna yönelik algım”, “etkin bir ülke yönetim sistemine ihtiyacımızın olduğunu düşünmem” ve “siyasal tutumlarım” yer alıyor. Kendi adıma “evet” demem için 10 gerekçem var.
1- Devletin ayakta kalması için “evet” diyeceğim. Soğuk savaş sonrası değişen dünyada Suriye, Irak, Libya’da devletin çöktüğünde neler olduğunu gördük. Şu anki dünya ulus devletlerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir dünya. Ayakta kalabilmek için liderliğe ve güçlü bir devlet sistemine ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanlık hükümet sisteminin bu açıdan parlamenter sistemden daha avantajlı olduğunu düşünüyorum.
2- Lider yenilenmesini sağladığı için “evet” diyeceğim. Yeni sistem, Amerikan sistemine benzer şekilde, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazananın ülkeyi yönetmesini, kaybedenin ise siyasal olarak oyundan düşmesini sağlıyor. Kazanan da en fazla iki dönem kazanabilir, sonra gider. Yeni gelen düzenini kurarsa gidenin esamesi okunmaz. Böylece en uzun liderlik süreci on yılla sınırlanmış olur.
3- Bürokrasinin yenilenebilmesi için “evet” diyeceğim. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ekip olarak gelinip ekip olarak gidilir. Böylece bürokrasinin kilit noktaları da değişime uğrar. Sonuç olarak da bu ülkenin başına bela olan bürokratik vesayet de zayıflamış olur.
4- Etkin yönetim imkanlarının artması için “evet” diyeceğim. Halktan yetki almış bir Cumhurbaşkanı ve onun belirlediği ekip, siyasal olarak etkin ve hızlı karar alma mekanizmalarına ve kararları hayata geçirme imkanlarına sahip olur.
5- Bu toplumun “yerli ve milli damarının” “evet” yönünde olduğunu bildiğim için “evet” diyeceğim. Siyaseten bu ana damar üzerinde kalmayı, onun kalp atışlarıyla uyumlu olmayı siyasal olarak seçtiğim için “evet” diyeceğim.
6- Avrupa ülkelerinin hayır çıkmasını istemelerinin gerekçelerini anladığım için “evet” diyeceğim. Avrupa ve ABD’nin elinden gelse “bizi Mursi yaparlar”. 15 Temmuzdaki tavırları da bununla ilgili. Alman İstihbarat başkanının 15 Temmuz’da FETÖ’yü görmeme gerekçelerini anladığım için “evet “diyeceğim.
7- Vesayetçi güçlerin “hayır” dediği için “evet” diyeceğim. 90 yıllık düzeni yürütenlerin ve bu 90 yıl boyunca devleti kontrol ederek sosyal ve ekonomik imkanlar elde edenlerin “hayır” dediği için “evet” diyeceğim.
8- Devletin başını hep halkın direk seçeceği için “evet” diyeceğim. Bu yöntem Anadolu irfanına hitap etmeyenlerin seçilme şansının olmamasını sağlar. Halkın ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanını seçmesi, Türkiye’nin sosyolojisinin yönetime direk yansımasını sağlar. Bu sayede örgütlü güç gruplarının sistemi kontrol etmesinin önüne geçilmiş olur..
9- “Hayır” çıkarsa siyasal ve ekonomik kriz süreci tetikleneceği için “evet” diyeceğim .Evet “istikrar” demek. “Hayır” ise sosyal, ekonomik ve siyasal açıdan kaotik özellikler gösteren bir sürecin tetiklenmesi demek.
10- Erdoğan’ın liderliğine inandığım için “evet” diyeceğim. Erdoğan, siyasal olarak hayatta kalmamızı sağlayan “siyasal güdülere” ve “mücadele becerisine” sahip. Ayrıca toplumda %52 sosyolojik karşılığı var. Bunu başka bir kişiyle sağlama imkanımız yok. Erdoğan’ın siyasal liderliği hem “devletin bekası” hem de “millet iradesinin hakimiyeti” için gerekli.