Benim yaptığım sınıflamaya göre eşe karşı şiddetin altı ayrı biçimi var: Sıklık sırası en sık olandan en az olana doğru sıralarsak bu altı şiddet biçimi şöyle: Eşler arası itişip kakışmaya bağlı durumsal şiddet, öfke kontrolsüzlüğüne bağlı şiddet, alkol etkisinde şiddet, ruhsal rahatsızlıklara bağlı şiddet, psikopat eş şiddeti ve aldatmaya tepki olarak şiddet. Şiddetin bu altı şeklinin birbirinden ayırt edilmesi gerekir. Çünkü her biri ile baş etmenin farklı yolları var.
Bu yazıda bu altı şiddet türünden biri olan “itişip kalkışmayı” ele alacağım.
***
Eşler arası şiddetin en sık görülen şekli itişip kalkışma şeklinde: Yaklaşık olarak kadına yönelik şiddetin % 50’sini izah eder. Bu şiddet tipinde eşlerden biri şiddetin sebebi olabilecek öfke kontrol bozukluğu, alkol- madde bağımlılığı, ağır bir ruhsal hastalık, psikopatiye sahip değildir. Eşler arasında sorunlara bağlı geçimsizlik hali vardır. Karşılıklı sözlü atışmalar bir dönemden sonra itişip kakışmaya döner ve bu sırada da eşler arasında şiddet oluşur. Erkek genellikle fizik olarak daha güçlü ve daha agresif olduğu için, çoğunlukla şiddet erkekten kadına yönelik olur. Tersi de mümkündür.
Birbiriyle itişip kalkışan eş hikayesi: Ahmet Bey sakin yapısı ile bilinen biridir. En son fiziksel kavgasını ortaokul yıllarında yapmıştır. Ama eleştirilmekten hoşlanmayan, haksızlığa uğradığını düşündüğünde karşı atağa geçen bir yapısı vardır. Eşi Ayşe Hanım da kavgacı değildir. Ama Ayşe Hanım’ın sinirlendiğinde keskin ve kırıcı sözler söyleyebilen bir yapısı var. Ahmet Bey ve Ayşe Hanım genellikle iyi geçinen bir çifttir. Fakat anlaşamadıkları bir iki konu vardır ve bu konular üzerinden zaman zaman tartışmalar yaşıyorlar. Yakın zamanda bu tartışmalarından biri olmuş ama bu sefer işler biraz daha ileriye gitmiş. Ayşe Hanım adeti olmadığı halde mutfak malzemelerini yerlere atmaya başlamış. Ahmet Bey de Ayşe Hanım’ın üzerine yürümüş ve bileklerinden tutmuş. Birbirlerini itekleyip durmuşlar. Ayşe Hanım’ın kollarında sıkmaya bağlı morluklar oluşmuş. Olup bitenden ikisi de üzgün. Nasıl oldu da bu noktaya kadar geldik sorusunu düşünüyorlar. Ahmet Bey eşinden özür dilemiş. Ayşe Hanım benzer bir durumun yıllar önce bir kez daha olduğunu söylüyor. Tekrarlar mı diye endişeli.
***
Şiddetin o ilişkinin dinamikleri içinde gelişmesi: Ahmet Bey ve Ayşe Hanım arasında yaşanan şiddet tarzının kendine özgü ayırt edici özellikleri var. Ahmet Bey veya Ayşe Hanım şiddete eğilimli kişiler değiller. Şiddete sebep olacak yapısal ve kalıcı bir psikolojik bir sorunları yok. Kalıcı bir öfke kontrol problemleri yok. Aralarındaki oluşan şiddet alkol etkisine bağlı değil. Sorun, aralarındaki ilişkinin dinamikleri içinde gelişen özel bir psikolojik hale bağlı.
İtişip kalkışmanın evlilik ilişkisini bozucu etkisi var: Sonuçları açısından ölümcül olmasa da evlilik mutluluğunu etkiler. Sık ve tekrarlayıcı olduğunda boşanma oranlarını arttırmak gibi olumsuz bir fonksiyonu da olabilir. Şiddet türleri içinde en azaltılabilir şiddet türü budur. Kadına yönelik şiddeti kınayan kampanyalardan en fazla bu kesim etkilenir. “Evliliği güçlendirme eğitimleri” bu kesime olumlu katkı sağlayabilir. “Eş danışmanlığı” bu kişilere oldukça uygundur.
İtişip kalkışma olduğunda çözüm arayışında olmak gerek: Şiddetin türlerinin ayrımını yapmak ve her bir tür için farklı yaklaşım metodu önermek, şiddetin azı veya çoğu ayrımı yapmak değildir. Tek başına az veya çok şiddet ayrımı yapmak halk sağlığı açısından riskli olabilir. Şiddetin her türlüsüne karşı olmak gerekiyor. Ama itişip kalkışmaya bağlı bir şiddet türünde eşlere “evlilikte kal ve çözüm ara” demek gerekirken, psikopat bir eşin şiddetine maruz kalan eşe “Arkana bakmadan kaç” demek daha uygun.