Şartlar değişiyor. Dünya değişiyor. Küresel dayatma ile milli devletler tehdit ediliyor. Eski sorunlar, yeni dünya içinde kullanışlı koz olarak devreye sokuluyor.
Çözümsüzlükler, yeni dünyanın kurulması için de zemin niteliğindedir. Lakin yeni dünyanın kurgusu, beraberinde yeni sorunlar da devreye sokuyor. O nedenle eski dünyanın dayattığı eski sorunlar kapatılmadan yeni dünya düzeni kurulması zorlaşıyor.
Çünkü yeni sorunlar, yeni çıkmazlar, eskilere ekleniyor. Oysa çözüm üretemeyen sistemler eski de olsa yeni de olsa gelecek vaad edemez.
İkinci dünya sonrası kurulan dünya hesapları kapatamadığı için hala devam eden çatışma ve kriz alanları olusturmakta...
Herkesin aklında “yeni dünya savaşı çıkar mı?” sorusu var.
Bu kadar çözüm bekleyen sorunlar duruken, yenilerinin de eklenmesi muhakkak ki yeniden paylaşım alanları ve bu paylaşımlar için savaşların doruk noktasına çıkmasını tetikler.
Küreselci felsefe, savaş olmadan yeni haritalar oluşturabilir mi? Acaba lokal savaslar ve bitmeyen bölgesel savaşlar, küresel kurgu yapmak isteyenler için yeterli sonuç veremiyor mu?
Veremiyor. Çünkü milli devletleri savunanlar bu dayatmalardan tehdit aldıklarını anladıkları için yeni ittifaklara kapı açıyor. Bu küresel sistemciler için arzu edilmeyen bir durumdur.
Milli devletler mi, küresel sistem mi kazanacak?
Üzerine bunca kitaplar yazılmış, bunu tetikleyen bunca algı operasyonları bize şunu anlatmakta; küresel emperyalizm acımasızca milli degerler sistemini uçurumun dibine sürüklemekte.
İslam düşmanlığının altındaki en önemli neden budur. İslam medeniyet olarak da insanogluna sundugu insancıl degerler sistemi anlayışı ile de küresel sistem için engel oluşturmakta. Bu sebepten dolayı tüm şeytani fikriyatların hepsi İslam cografyası ve İslam’ın değerler algısı üzerine yönlendirilmiş durumda.
Türkiye’nin uzerine bunca saldırı ve içerideki durmak bilmeyen algı operasyonlarının tek nedeni budur. İnsanoglu çözümsüzlüklerin yerine, çözüm sunabilecek alt yapıya ve medeniyete sahiptir.
İslam’a, Peygamberimize, kitabımıza yönelik tüm çirkin eylemlerin temelini oluşturan değerler sistemini sarsarak, insanoglunun dayanabilecegi tek dayanağı sallamak, ona yönelik saldırıları sıradanlaştırmak.
Yeni dünya kuruluruyor. Ama hesaplar kapanmamış. Milli devletlerin sınırları değistirilmek isteniliyor. İslam cografyasında yeni küçük devletler kurdurulmak isteniyor.
Rusya cografyası üzerine de aynı hesap söz konusu. ”Avrupa farkında mı acaba?” Aynı sorun onların da kapılarına dayatılacaktır.
“Hindistan, Pakistan arasındaki gerilimlerin, özellikle bu dönemlerde yükseltilmesi ile Amerikan seçimlerindeki sonuçların alakası var mı?” diye soruyorum günlerdir. Keşmir sorunu kapatılmayana kadar Pakistan’ın haklı davası çözülmeden bu eski sorunun yeni düzene verebilecegi şey sadece savaştır.
Hindistan üzerine yeni dönem planlarına bakıldığında, Pakistan ile arasındaki çözümsüz gözüken bu sorun kullanılacaktır. Küreselci ve milli devletler savunucuları arasındaki gerilimin savaşa dönüştürülmesi de bu sorunlara çözüm bulunamadığı içindir. Yeni harita, yeni savas ortamı pekiştirilerek kapıda daha içinden çıkmaz hale getirilecek savaş ortamı söz konusudur. Lakin bu savaşın İkinci Dunya Savaşı’ndan farkı var. Sahada askeri planlamalar lokal görüntü verecek lakin ekonomik ve yazılım sistemleri üzerinden daha derin kapanması yüz yıllar sürecek tahribat planlaması söz konusudur. Silahların açtığı ateşten insan yok edildi, şehirler dağıtıldı ve dağıtılıyor. Yeni dönemin savaş içeriğiyle ise insanoglu ve tüm degerler sistemleri yok edilmek için hesaplanılıyor.