Türkiye’nin birçok alanda büyük mesafeler kat ettiği ve kaliteyi yakaladığı gibisinema ve TV dizilerinde de kaliteyi yakaladığı malum.
İşin tekniğinden anlamam ama sıradan bir vatandaş olarak ilgimi çeken dizi ve filmleri seyrederim.
Bazılarını ben tercih eder seyrederim, bazıları da kendisini dayatır, seyrettirir.
***
Mesela TRT’nin Ertuğrul dizisini sabırsızlıkla bekler seyrederim. Zaten o gece reytinglerden de anlaşıldığı kadarıyla bütün Türkiye Ertuğrul’u seyrediyor.
Ertuğrulve daha önce yayınlanan Osmanlı Tokadı ve Filinta gibi tarihi diziler aynı zamanda genç kuşakları eğitiyor, milli ruh aşılıyor, şuurlandırıyor.
TRT bu hizmetiyle milli eğitimin okullarda veremediği eğitimi veriyor dersek abartmış olmayız!
15 Temmuzgecesi arkadaşlarını teşvik etmek isteyen bir genç “Ertuğrul’u boşuna mı seyrettik?!” derken bilinçaltına yerleşmiş bu gerçeği dile getiriyordu aslında.
***
Yine TRT’nin yayınladığı ‘Seksenler ‘ dizisi hem eğlendiriyor hem de ince mesajlar vererek örnek bir toplum resmi çiziyor.
Örnek aile, örnek esnaf, komşuluk, arkadaşlık, dayanışma, anlayış, hasret, çocuk ve torun sevgisi, hülasa hayatta ne varsa yaşanmışlıklar üzerinden ekrana yansıyor.
Başarılı bir senaryo ve başarılı bir oyuncu ekibi.
Geçen sene ‘Yeşil Deniz’ adında güzel bir dizi vardı. Ege şivesiyle tatlı mesajlar veren şirin bir diziydi bu sene göremedik.
Bu güzel diziler için TRT’yi tebrik etmek gerekir.
***
Öte yandan olumsuz mesajlar içerdiği halde kendisini zorla seyrettiren diziler de var.‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ onlardan biri.
Oyuncu kadrosuyla senaryosuyla istemeseniz de seyretme ihtiyacı hissediyorsunuz! Kaliteyi yakalamış. Hani ataların bir sözü var ya, ‘Balın olsun yemeye sineği Bağdat’tan gelir’ diye, aynen öyle.
Kaliteyi yakalayınca müşteri aramaya hacet yok müşteri gelip buluyor kaliteyi!
Aynı şekilde ‘İçerde’ dizisi de kendisini dayatan ve seyrettiren bir dizi.
***
Bu iki kaliteli dizi maalesef aynı zamanda kötü örnekleri özendiren diziler.
Geçenlerde polisin yakaladığı bir suçlu dizilerden etkilendiğini söylemişti.
Maalesef bu dizilerde insan hayatının değeri yok. Patır patır adam öldürüyorlar ve üstelik kimsenin aklına gelmeyecek yöntemlerle katlediyorlar.
Tabir caizse eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürüyorlar!
Kurtlar Vadisi’ndede sinek öldürür gibi adam öldürülüyordu. Hakkında ‘cinayetler vadisi’ diye yazmıştım da dostum Ömer Lütfi Mete merhum bana sitem etmişti.
Bu diziler güya devleti korumak devlet çıkarlarını öncelemek gibi mesajlar veriyorlar ama aynı zamanda ortada devlet yokmuş gibi cinayetler işleniyor ve cinayet özendiriliyor!
Öldürülenlerin kötü karakter olması cinayeti meşrulaştırmaz. Cezayı yargı verir, mafya değil!
***
Bu dizilerde aile mefhumu da işleniyor ama gayri meşru ilişkiler de özendiriliyor.
Mesela Eşkıya’da dizi kahramanının bugüne kadar iki kadınla gayri meşru ilişkisi ve iki gayri meşru çocuğu gayet normalmiş gibi yansıtıldı.
Doğru bulmuyorum.
Buna rağmen vakit bulursam ben de seyrediyorum, seyrettiriyorlar!
Hasıl-ı kelam, okullar öğretiyor ama eğitmiyor! Eğitim bugün büyük oranda sosyal medya ve TV’lerin uhdesinde. Fevkalade başarılı bir film ve dizi sektörümüz var. Dilerim daha başarılı olsunlar. Ama beklentimiz topluma güzel örnekler sunmalarıdır!