Kudüs’ün kuzeyinde yeni yerleşim yerlerine izin verildiği için İsrail’i kınayan kınayana; Amerika da var, Avrupa Birliği de kınayanlar arasında... Hepsi Başbakan Netanyahu’dan yeni yapılaşma izninin geri alınmasını talep ediyor...
İsrail dinleyecek ve Netahyahu izni geri alacak mı?
Hayır, hiç sanmıyorum... Dünyanın bütün ülkeleri kınamak için sıraya girse ve kınayanlar arasında ABD bulunsa da bildiğini yapmaya devam edecek İsrail... Kudüs’ün kuzeyindeki Ramat Shlomo mahallesinde inşa edilecek 1500 dairelik bloklardan sonra sıra kentin diğer giriş noktalarına gelecek. Onaylanmayı bekleyen Givat Hamatos ve Güney Gilo projeleriyle birlikte, Kudüs, dört bir tarafından Yahudi yerleşim merkezleriyle kuşatılmış olacak...
Amaç da bu zaten: ‘Doğu Kudüs’ün başkent olduğu Filistin Devleti’ niyetini berhava etmek... BM’de ezici bir çoğunlukla alınan Filistin’in temsil statüsünün yükseltilmesi kararına, İsrail, böyle cevap vermiş oluyor; Filistin’in ‘1967-öncesi’ şartlarında devletleşmesi imkânını ortadan kaldırarak... 1967 ile 2012 arasında inşa edilen Yahudi yerleşim merkezlerine zaman içerisinde 300 bin vatandaşını yerleştirmişti zaten İsrail...
Fiziki şartların elverdiği yerlerde yükseltilen duvarlarla Filistinliler’in arasını açtı, birbirlerini ziyaretlerini bile kontrol noktalarından geçerek yapmaya zorladı İsrail; bir çok Filistin mahallesinde bakkala gitmek için dahi kontrol noktasında sıraya girmek gerekiyor.
Yeni yerleşim merkezleriyle birlikte Filistin mahalleleri arasında Yahudilerin ikamet ettiği mahalleler oluşturulmuş olacak. Beton duvarlara ek beşeri bariyerler de tamamlandığında, Filistinliler Batı Şeria’nın değişik köşelerinden Kudüs’e ancak izinle gelebilecekler.
Kudüs başkentli Filistin devleti projesine böylece son veriyor Netanyahu... Ülkelerden peşpeşe yükselen kınamalara, Netanyahu, “Kudüs İsrail devletinin ebedi başkentidir; biz orada inşaatlara devam edeceğiz” tepkisini verdi. ‘Birleşik Kudüs’ üzerinde İsrail’de geniş bir uzlaşma varmış...
İsrail’in Kudüs’ü çevrelemeye yönelik önceki inşaat furyaları Filistin tarafında sert tepkilerle karşılanmıştı. İki ‘intifada’ da temelde Kudüs’ün Müslüman kimliğiyle oynama girişimleri sonrasında başlamıştı. Bu defa da benzer bir gelişme beklenebilir. İsrail de, bir-iki yıl sürebilecek inşaatlar sırasında dikkatleri dağıtmak için yeni bir ‘intifada’ ister gibi davranıyor. İsrail askerlerinin eli tetiğe daha kolay gitmeye ve Batı Şerialı Filistinli gençlerden daha çok hedef seçmeye başladı.
Ajanslar İsrail istihbaratının ‘3. intifada’ için Batı Şeria’da şartların olgunlaştığı uyarısında bulunduğunu iletmeye başladı. Kendisini ‘Milli Birlik Tugayları’ adıyla tanıtan bir grup, el-Halil kentinde, ‘3. intifada’ için örgütlenmiş...
Her şey nasıl da üst üste geliyor, görüyorsunuz: BM’de alınan Filistin ile ilgili karara karşı Kudüs’ün İslâmî kimliğini yok etmeyle sonuçlanacak yeni yerleşim merkezleri inşasına izin veriyor İsrail... Dünya ayağa kalksa da girişimi onaylıyor Netanyahu... Filistinli gençler de, ne yapsınlar, buna tepki olarak yeni bir ayaklanma hazırlığını başlatıyorlar...
Kaçıncı kez aynı taam ısıtılıyor, hesabını yapmak bile zor.
Maya takvimi bitti diye kıyamet kopmayacak, ama İsrail zorladığı için kopabilir.