Galatasaray derbi maçta Fenerbahçe'yi sahasında yenerek, Ali Koç'un başkan olduğu 2018 yılından beri Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda dördüncü derbi zaferini elde etti. Bu dört galibiyetin 3'ünde Galatasaray, Fenerbahçe'ye 3 gol attı. Artık Saraçoğlu'nda, Fenerbahçe'nin Galatasaray karşısında alışılmış derbi zaferlerini bırakın görebilmeyi, hayal edebilmek bile mümkün değil. Üstelik maçtan önce, gazeteci görünümlü paralı troll hesaplarla yapılan sarı kart şikesi, penaltı şikesi gibi absürt yaylım ateşine karşı kazandı Galatasaray. Maçta Galatasaraylı futbolcular tam 6 sarı kart gördüler. Fenerbahçe lehine verilen penaltıya Fred de, Fenerbahçeliler de şaşırdı. Demek ki sarı kart, penaltı vesaire gibi etkenler sen sahada, rakibine karşı kazanmaya yönelik futbol oynamazsan havagazıymış. "Federasyon bize karşı, ben başkanken Fenerbahçe'yi şampiyon yaptırmayacaklar" söylemleri de bu maçla yerle yeksan oldu. Maçtan önce Ali Koç, iktidar, muhalefet tüm partileri ve liderleri ziyaret etti. Neredeyse tüm bakanlarla görüşmeler yaptı. Üstüne üstlük maçtan iki gün önce Fenerbahçe, Galatasaray'ı mızıkçı sokak çocukları gibi NASA hariç her yere şikayet etti. Peki ya sonuç ne oldu? Galatasaray geldi ve sahanda seni ezip geçti.
BAHANESİ YOK!
Bu sezon her maçta olduğu gibi TFF yönetimi neredeyse tam tekmil destek için stadyumdaydı.
Galatasaray bunlara rağmen 3 gol attı, en az 3 net golü kaçırdı.
Ali Koç'a göre Fenerbahçe'nin 6 sezonda şampiyon olmamasına ya da geçmişteki parlak günlerden uzak kalmasının pek çok sorumlusu ve sebebi var. 6 sezon 0 şampiyonlukta tek kusuru olmayan Ali Koç, ona göre herkes suçlu sadece kendi değil. Aziz Yıldırım ile barışmış olmasalardı ve bir sorumlu bulunmasaydı en azından bu maçtan sonra da Aziz Yıldırım bu işten mesul tutulabilirdi. Ama bu sezon o da yok. En büyük korkum sezon süresince ya da sonunda "Aziz Bey olmasa ben Mourinho'yu getirmeyecektim" deyivermesi! Aziz Yıldırım, sırf Fenerbahçeli çocuklar artık üzülmesin diye kendisine yapılanları içine attı, unuttu ve destek için varını yoğunu verdi. O da yetmedi.
VURDUMDUYMAZ KÖR AYVAZ!
Ali Koç'un sorumsuz başkanlığı yönetim kuruluna da sirayet etmişe benziyor. Maç sonunda As Başkan Acun Ilıcalı'nın yaptığı skandal ötesi açıklamalar bunun en açık göstergesi. Ilıcalı'nın beyanına göre Fenerbahçe, Galatasaray'ı ezip geçmiş, yakaladığı pozisyonları gole çeviremediği için maçı Galatasaray kazanmış. En vahim olanı ne biliyor musunuz? Acun Ilıcalı'ya göre bir maçı kaybetmekle şampiyonluk kaybedilmezmiş. Geçen sezon Fenerbahçe sadece bir kez yenilerek şampiyonluğu kaçırdı. Tabiidir ki Acun Ilıcalı'nın geçen sezonu hatırlaması, hafızasının bir yerinde tutabilmesi mümkün değil. Zira o da Ali Koç ekolünden. Kaybedilen her sezonun ardından başlayan yeni sezonda yeni bir hikaye ile milyonlar uyutuluyor ve her şey unutuluyor. Unutmak da öyle böyle değil. Anlattıklarına öyle güçlü bir şekilde inanıyorlar ki hakikati bazen kendileri bile unutuyorlar. Oysaki unutsanız da unutmasanız da Ali Koç dönemi büyük sportif bir enkaz bıraktı. Acun Ilıcalı dahil bu enkaza dönüp bakan, bundan utanç duyan yok. Ali Koç'un eseri olan bu virane 20 yılda toparlanamaz. Sportif Enkaz kimin umurundaki? Kimin umurunda üzülen milyonlar, ağlayan çocuklar? 6 sezonda 0 kupa çeken başkana, "gitme sana muhtacız" diye canı gönülden haykıran bir Fenerbahçe Genel Kurulu var.
HALKIN TAKIMI İŞGAL ALTINDA!
2018'den sonra Fenerbahçe halkın takımı olmaktan çok uzaklaştı. Neredeyse tamamen halktan kopmuş vaziyette. Genel Kurulu oluşturan çoğunluk da stadyuma gelen taraftarın büyük kısmı da Fenerbahçeli kitlenin tamamını temsil etmiyor. Eğer başkanı taraftar seçseydi emin olun 6 sezonda 0 kupa kazanan Ali Koç üçüncü kez başkan seçilemezdi. Hele hele seçim günü tribünde "gitme sana muhtacım" şeklinde bağıranlar tribünde olamazdı. Olsalar bile bu şekilde bağıramaz, bu şekilde çığırtkanlık yapamazlardı. Eğer her türlü menfaat beklentisinden uzak, sadece Fenerbahçe için kalbi atan sokaktaki Fenerbahçeliler tribünde olsaydı o stadyum istifa sesleri ile yıkılır, Acun Ilıcalı da ekranların karşısında Fenerbahçe taraftarı ile survivor çevirmezdi. Başkan Ali Koç ve yönetim kurulu o kadar halktan kopuklar ki bugün gidin konuşun, size "ne var ki ne olmuş ki?" diyeceklerdir. "Bir maç kaybetmekle şampiyonluk kaybedilmez, önümüzdeki maçlara bakalım" diyeceklerdir.
Çünkü onlara göre Fenerbahçe tarihi 2018'den itibaren başlıyor. 2018 öncesi hiç yok. Fenerbahçe'nin 20 yıllık Galatasaray iç saha yenilmezlik serilerini beyinlerinden silmişler. Fenerbahçe'nin Galatasaray'a karşı onlarca yıl sahip olduğu moral üstünlüğün kaybedilmiş olması onların umurunda değil. Kaybedilenin bir maç olmadığının, kaybedilmekte olanın Fenerbahçe'nin büyüklüğü olduğunun farkında değiller ki. Futbolcuyken Saraçoğlu Stadyumuna geldiğinde ayakları titreyen, 1-0 skorla kaybedilen maça sevinen Galatasaraylı futbolculardan, stadyumdan ayrıldıklarında imzaladıkları Ali Koç formasını hatıra olarak soyunma odasında Ali Koç'a bırakan Galatasaraylı futbolculara. 2018 sonrası değişimin en net fotoğrafı bu olsa gerek.
Basınımızın hali de Allahlık. Geride kalan 6 sezonda yaşanmamış olumsuzluk kalmamasına rağmen "Ali Koç incinir" düşüncesi ile ya da korkusu ile tek kelam edemeyen gazeteciler, yorumcular var. Onlar da Fenerbahçe taraftarlarının aklı ile dalga geçiyorlar adeta. Onlara göre de herkes suçlu ama bir tek Başkan Ali Koç ve asbaşkan Acun Ilıcalı suçlu değil. Herkeste velinimetini kaybetme kaygısı var. Beyler, bayanlar; siz değil miydiniz Fenerbahçe'nin büyüklüğünü dünyaya kabul ettirmiş Aziz Yıldırım'a demediğini bırakmayan cesur yürekli gazeteciler? Ne oldu? Gazetecilik kalıcı, cesaret geçici miymiş? Yapmayın etmeyin. Sokaktaki Fenerbahçeliler sizden ve yaptığınız işten nefret eder hale geldi. Size yağcılık yapan sosyal medya trolleri ile gerçek Fenerbahçe taraftarının duyguları aynı değil. Fenerbahçe taraftarları, yaşananın, olanın bitenin tamamen farkında. Sokak istifa diyor, bedel ödenmesini bekliyor. Bırakın sıva yapmayı, pansumanı. Ateş bacayı sarmış vaziyette. Unutmayın bu kulüp ve taraftar çok büyük başkanlar gördü. Ali Şen, Güven Sazak, Fenerbahçe için 1 yıl zindanda yatan efsane Başkan Aziz Yıldırım... Hepsi eleştirildi. Hepsine tribünler "istifa" diye bağırdı. Tarihte 6 sezonda 0 kupa kazanan bir Başkan Fenerbahçe'de olmadı. 6 sezonda 0 kupa kazanıp da o koltukta oturan da olmadı. En başarılı başkanlar bile bedel ödedi.
BİR GELENEK CAN ÇEKİŞİYOR!
Kendinizi kandırmayın, "gitme sana muhtacım" diye bağıranlar, on milyonlarca Fenerbahçe taraftarı içinde küçük bir su damlası bile değilsiniz. Yaptığınız tezahürat bugün Galatasaray tribünlerinin dilinde. Sizin aptallığınız, ahmaklığınız nedeniyle bugün on milyonlarca Fenerbahçe taraftarı ile dalga geçiliyor. Onlar üzülüyor, onlar ağlıyor, onların yüzü kızarıyor. Artık yeni kuşak çocuklar Fenerbahçe'yi tanımıyor, tutmuyor. 90'larda çocuk olan kuşağın taraftar sayısıyla bugünkü çocuklarınkini kıyaslayın. Rahmetli Fecri Ebcioğlu'na meşhur Fenerbahçe marşını yazdıran takım ruhunu hatırlayın. Bir de bugüne bakın! Güzel anılar taraftarı avutmaya yetmiyor. Zaman geçiyor, çocuklar büyüyüp adam oluyor, siz Fenerbahçe ruhunu yaşamadıkça, yaşatmadıkça umutlar sönüyor.
Sizin genel kurulda kesmediğiniz hesabı, on milyonlara Fenerbahçe taraftarı sokakta kesti bile.
Artık uyanın.
Ali Koç değil, Fenerbahçe elden gidiyor.