Tekrarlayıcı şekilde kavga eden, kendisinin haklı eşinin haksız olduğunu düşünen, bu sebeple de sürekli birbirini eleştiren, eleştirildikleri için karşılıklı kırılan, kırıldıkları için birbirinden duygusal olarak uzaklaşıp küs gibi yaşayan ve boşanıp boşanmama ikilemi içinde kalan eşler var.
Bu kısırdöngü eş ilişkisine yıkıcı bir etki yaratıyor, bazen evliliği bitiren bir sürece bazen de kronik bir mutsuzluğa sebep oluyor.
Şimdi bu kısırdöngünün altı parçasını tek tek açarak anlatayım:
1-Tekrarlayıcı kavga: Eşlerin çoğunun zaman zaman kavga yaşadığı doğru olsa bile bütün eşlerin kavga ettiği söylenemez. Spektrumun bir ucunda oldukça sık/şiddetli kavga eden eşler varken, diğer uçta nadir/hafif tartışma yaşayan eşler, ortada ise bu ikisinin arasında çoğunluk eşler var. Kavganın sık olması evlilik için iyi bir işaret değil. Hele kavga şekli yıkıcı ise içinde suçlama, aşağılama ve şiddet varsa bayağı kötü bir işaret.
2- Haklılık haksızlık çıkmazı: Sık kavga eden eşlerin düştüğü çıkmazlardan biri “haklılık haksızlık çıkmazı.” Bu eşler ölesiye bir tarzda kendilerinin ne kadar haklı, eşinin ne kadar haksız olduğunu göstermeye çalışıyor. Yüzlerce denemede sonuç alamasalar bile bu ikilemde kalmaya devam ediyorlar. Hatta bazen terapide bu çıkmaz kendilerinin de farkına varacağı şekilde gösterilse bile, terapiste haklılıklarını ispatlamaya çalışıyorlar.
3- Karşılıklı eleştiri tuzağı: Tekrarlayıcı kavga ve haklılık haksızlık çıkmazı eşleri acımasız eleştiren bireylere dönüştürebiliyor. Kılıçların keskinleşmesi gibi diller sivrileşiyor. Eleştirmede ustalaşıyorlar. Halbuki eş eleştirisi evlilikler için oldukça yıkıcı. Olumlu ve dönüştürücü bir fonksiyonu yok. Yumruk atmanın sözlü halinden başka bir şey değil.
4- Eşe kırgınlık hissetme: Kısırdöngünün diğer bir parçası ise kırgınlık. Artık kavgadan yorulmuş, kendi haklılığına keskin inançlı hale gelmiş kişiler eleştiriden yorulurlarsa, iç dünyalarına yönelerek kırgın hale geliyorlar. Kırgınlık oldukça güçlü bir duygu. Aslında eşlerinden haksızlığa uğradıklarına inanmalarının ve ümitsizliğin göstergesi.
5- Küserek duygusal uzaklaşma: Kısırdöngünün diğer bir aşaması ise küserek birbirlerinden uzaklaşma. Artık evde aktif kavga edemeyecek kadar birbirinden uzak yaşamaya başlıyorlar. Konuşamaz hale geliyorlar. Hatta bazen terapi ortamının tek anlamı konuşabilecek ortamı sağlaması oluyor. Uzun süreli küslükler evlilikler için kötü işaretlerden bir diğeri.
6- Boşanıp boşanmama ikilemi: Kısırdöngünün son parçası ise boşanıp boşanmama karar ikilemi içinde kalmak. Boşanma kolay iş değil. Bir yandan hala içlerinde yok olmayan duygular ve olumlu hatıralar var. Öbür taraftan ilişkiyi sürdürecek umut veya hevesleri yok.
***
Bu kısırdöngüye girmiş eşler aslında tek başlarına kötü insanlar değiller. Hatta birbirlerini iyi insan olarak da tanımlıyorlar. Ama hastalıklı bir ilişki tarzları var. Çözüm ise bu kısırdöngünün dışına çıkmak.