Eşi aldatmanın psikolojik, sosyal, kültürel, dini ve hukuksal sonuçları var. Bu yazının ilgi alanı psikolojik olanı. Psikolojik sonuçlardan en yaygın olanın özeti şu: “Aldatılan kişinin üzerinden tır geçiyor”.
Aldatmanın psikolojik sonuçlarının bu kadar ağır olmasının nedenini anlamak zor değil. Eşle yaşanması gereken yakınlığın, mahrem hayatın bir başkası ile yaşanması sonucunda eşe ihanet edilmiş oluyor. Eşin hakkı olan bir başkasına verilmiş oluyor.
Aldatılmanın ürettiği duygular
Aldatılan kişide bir evliliğin temelleri olan “güven” ve “bağlılık” sarsılır. Kişi artık eşine karşı kendini emniyette hissedemez ve evlilik bağı tehlike altındadır. Aldatılan kişide çok sayıda karmaşık duygular açığa çıkar. Bu duygular; inanamama, öfke, intikam, merak, yas, güvensizlik, suçlama, çökkünlük vb. şeklinde olabilir.
Travma etkisi
Aldatılma eşlerde stres etkisi yapar. Oluşan etki herkeste aynı değildir. İnsanlar benzer durumlara farklı tepki gösterebilir. Bir uçta aldatılan eş az etkilenirken diğer uçta üzerinde tır geçmiş düzeyinde etkilenebilir. Çoğunluğu ise bu ikisinin arasındadır.
Aldatılan eşler her zaman enkaz haline gelmez. Bazı eşler daha az etkilenme tepkisi verebilir. Eğer eş aldatmaya hazırlıklıysa, beklenen bir yaşantı ise, evliliğe yatırımı az ise, evlilik dışına çıktığında ayakları üzerinde durabiliyorsa, eşi mutlak suçlu kendini mutlak masum görüyorsa aldatmadan görece daha az etkilenebilir.
Aldatılan eşlerin bir kısmında “travma sonrası stres bozukluğu” (tssb) denilen bir tabloya benzer bir durum oluşur. Normalde tssb deprem, savaş, trafik kazası gibi hayatı tehdit eden durumlarda oluşur. Aldatılma psikolojimizde dehşet hali oluşturarak travmatik etki yapar.
Kişi sürekli bir şekilde aldatılma olayını düşünmeye başlar. Zihin kompulsif şekilde aldatılmaya takılı kalır. Yaşananlar zihne üşüşür. Düşünmeden duranmaz hale gelinir. Aynı olay yüzlerce kez, sanki keşfedilmesi gereken bir hakikat varmış, soruların cevabı bulunacakmış gibi tekrar tekrar düşünülür. Bu aşırı düşünme hali genelde verimli bir sonuca ulaşmaz. Kişi kendini daha fazla emin olamama hali içinde bulur.
Aldatılan eşlerin bir kısmında stress reaksiyonuna bağlı bedende aşırı uyarılma hali oluşur. Genellikle uyku ve iştah düzeni bozulur. Kişi uyuyamaz hale gelir veya yataktan kalkamayacak şekilde sürekli uyur. Aşırı iştah kesilmesine bağlı zayıflayabilir veya sürekli tıkınırcasına yiyerek kilo alır. Kalpte sıkışma hissi, nefes alamıyor duygusu oluşabilir. Kişiyi ateşler basabilir. Yerinde duramaz şekilde gezinip durabilir.
Diğer kişiyi merak etme
Aldatılan kişinin ruh hallerinden biri de diğer kişiyi patolojik düzeyde merak etmedir. Aldatılan kişi bir yandan öfkeli ve suçlayıcı iken diğer taraftan da kendisini diğer kişiyle karşılaştırma eğilimine girer. Ana soru “ben de ne eksikti? Onda ne vardı?” şeklindedir. Eşe diğer kişi ile sonu gelmez sorular sormak ister. Detayları merak eder. O kişiyle yaşananların tüm ince detayları bilinmek istenir. Bunları yapmak ise kişiyi daha kötü yapar.
Kendine güvenin azalması
Aldatılan eş kendini yetersiz görme, başarısız bulma, kaybeden olarak görme eğilimine girebilir. Başına gelenlerin kendi eksikliğinin kaçınılmaz sonucu gibi görebilir. Bu psikolojiye girmek kişiyi bir de kendisinin vurması ile ikili bir yıkıcı psikoloji açığa çıkar. Kişiyi hem aldatan eş yaralamıştır, kişi dönüp aynı zamanda kendisini yeniden yaralamış olur.
Sonuç olarak eş aldatması, aldatılan kişide hafiften oldukça ağıra değişen bir stres zaman zaman da travma etkisi yaratır.