İran’da yazılması gereken yazılar Türkiye’de yazılıyor. Mezhepçilik yapan, mezhebini yaymak istediği ülkelerde iç savaş çıkarmaktan kaçınmayan, çoluk çocuk katleden tecavüzcü çeteleri örgütleyen İran ama ne hikmetse “Aman mezhepçilik yapmayalım” yazıları Türkiye’de yazılıyor. Pardon, Türkiye’de kim mezhepçilik yapıyor; Ehli sünnet mensupları mı?
Türkiye’nin kâhir ekseriyetini oluşturan Ehli Sünnet mensupları psikopatı, katili, tecavüzcüyü örgütleyip çoluk çocuk katledip kadınların ırzlarına mı geçiyorlar ki bizleri mezhepçilik yapmakla suçluyorsunuz? Bu şenâatları, ardından ağıt yaktığınız, ‘şehit’ ilan ettiğiniz Kasım Süleymani ve onun devleti İran yapıyordu. Kasım’ın sonu, işgal edilirken ABD’ye erketelik yaptıkları Irak’ta ABD tarafından bombalanmak oldu. Kasım, işgal edilmesine yardımcı oldukları Irak topraklarında öldürüldü. Bu ince nüans unutulmasın, Kasım İran’da kendi topraklarında bir başka ülke tarafından değil, işgal topraklarında, beraber kan gölüne döndürdükleri büyük ortakları tarafından öldürüldü!
Yine ne hikmetse mezkûr yazılar, Türkiye’de İran’a karşı haklı tepkilerin arttığı zamanlarda yazılıyor!
15 Temmuz Müslüman Anadolu’yu işgal teşebbüsünün hemen ardından yazdığım “Yeni Kadrolara dikkat” (https://www.star.com.tr/yazar/yeni-kadrolara-dikkat-yazi-1128269/) başlıklı yazımda şu ikâzı yapmıştım: “Bir de, 15 Temmuz işgal sürecinde sevinç çığlıkları gelen İran’a da dikkat. Devlete alınacak yeni isimlerin, Türkiye’de İran’ın istihbarat üsleri olmuş dernek ve vakıflarla ilişkileri olup olmadıkları araştırılmalı. İran’a biat etmişlerin ABD’ye biat etmişlerden farkları yoktur! Hain, haindir... Bu ülkede, Anadolu irfanıyla yetişmiş çok insanımız var. Ne ABD’ye ne de İran’a boyun eğmeyecek Müslüman Anadolu’nun evlatlarına devlet teslim edilmeli. Aksi, zillet olacaktır!”
Bu ikâzı mezhepçi bir sâikle değil, Türkiye’deki İrancılık dalgasını çok iyi bilen biri olarak yapıyorum. Tecrübeden daha iyi bilgi kaynağı yoktur!
Benim gibileri, ABD ve İsrail saldırganlığına karşı İran’ı yalnız bırakmakla suçlayanlara da diyorum ki, yeter ki İran ABD ve İsrail’le savaşsın bizim de desteğimiz eksik kalsın! İran üzerinden uydurdukları antiemperyalizm masalına inanmamızı istiyorlar. Olmayan şey üzerinden bizi suçluyor. İran’ın hangi antiemperyalizminden bahsediyorsunuz efendiler. Geçen haftaki yazılarımda da aktardım, İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın Afganistan ve Irak işgal edilirken ABD’ye yardım ettiklerini dair sözlerini. Ardından da “ABD bizi kullanılmış mendil gibi kenara attı” diye sızlanmasını da…
Bugün Suriye’de oluk oluk kan akmasının baş sorumlusu İran’ın mezhepçi emperyalizm anlayışıdır.
İçimizdeki mahcup İrancılar, hadi bize İran’ın ne kadar antiemperyalist olduğuna dair masallar anlatıyorsunuz da peki Suriye’de katledilen çocuklara hangi masalı anlatacaksınız?
Var mı, ailesi bombalarla katledilip kendisi de donarak ölen 5 yaşındaki Erva için masalınız!
Var mı, savaştan kaçarken boğulan Aylan bebek için masalınız!
Evet, var mı…