Ertuğrul Özkök dün sütûnunda benimle ilgili birtakım müstehziyâne ifâdeler kullanmış ve ilâveten -mûtâdı veçhile- konuyu saptırarak sapla samanı birbirine karıştırmış.
Mesele şu:
O üç gün evvel ‘Star’ın tirajı yerlerde sürünüyor şeklinde bir iddiada bulunmuş, ben de iki gün önce bunun doğru olmadığını ‘resmî’ rakamlarla ısbatlayarak bu sefer kendi yazdığı‘Hürriyet’ ile ‘Zaman’ın net tirajlarını karşılaştırmış ve muhtemelen asıl yerlerde sürünenin, ‘Zaman’ karşısında, kendisine ‘Amiral Gemisi’ diye cafcaflı bir unvan yakıştıran‘Hürriyet’ olabileceği ihtimâlini hatırlatmışdım.
Bunun üzerine tutmuş benim yazımla zerre kadar ilgisi bulunmayan Başbakan Erdoğan’ı katarak aklı sıra benimle dalgasını geçmiş ama ne münâsebet anlayamadım.
Şu meşhur fıkradaki gibi:
Amerikalı turist Rus rehberine Moskova Garı’ndan, onun iddia etdiği üzere her dakıyka sekiz tren kalkmadığını, ancak her 10 dakıykada bir tren kalkdığını söyleyince de Rus cevab veriyor:
“Ama siz de Kızılderilileri öldürdünüz!”
Kardeşim, biz onu mu konuşuyoruz?
‘Star’ın net tirajıyla Başbakan Erdoğan’ın ne alâkası var?
Ayrıca benim verdiğim net tiraj rakamlarının da uyduruk olduğunu ileri sürmüş.
Ben bu rakamları kendim uydurmadım; “gazete Oku.net”in verdiği sayılar.
Benim, bu sayıları öğrenmek için, Ertuğrul’un tavsiyesi uyarınca “Genel Yayın Yönetmenime sormam” gereksiz, çünki bunlar zâten internet’de herkese açık şekilde duruyor.
Ertuğrul üstelik terbiyesiz bir adam.
İlâveten diyor ki “eğer o söylemezse bana telefon et, ben söyleyeyim. Ama aramızda kalacak, zîrâ duyulursa hepinize çok ayıp olur. Biliyorsun, bizim kültürümüzde patrona adam gammazlamak yok.
‘Sen iyisin ama senin adamlar bu işi beceremiyor.’ demeyiz.”
Âferin!
Çok merd (yoksa ‘merde’ mi yazsaydık?) bir adammışsın. Böylece bizleri patrona gammazlamamış oluyorsun.
Patron da -fevkalâde safderun bir zât olduğu için herhalde- bu sâyede topumuzun ne kadar beceriksiz herifler ve karılar olduğumuzu öğrenmemiş oluyor...
Kısacası bir çırpıda bütün ‘Star’ kadrosunu harcamışsın.
Peki, haydi diyelim ki ben işe yaramaz hayırsızın biriyim; ama fırsatı ganîmet bilerek bütün bir gazete kadrosuna çamur atmak neyin nesi oluyor, Ertuğrul?
Arpa dizine mi durdu?
Yoksa bir kuyruk acın filan mı var?
Velhâsıl-ı kelâm, çocukça meselelerle uğraşıyorsun, Ertuğrul.
Ben senin yerinde olsam, bunlarla uğraşacağıma oturup, beni acabâ neden genel yayın yönetmenliğinden kovdu patronum sorusu üzerinde kafa yorardım.
Ama yine de sen bilirsin...
Hâmiş: Fakat baş başa şöyle keyifli bir öğle rakısı içme teklîfim bâqîdir.
Gerçi Ârif o saatde henüz açık olmaz ama Aya Triada’nın yanında başka bir güzel yer daha var; oraya gideriz.