Kağıt üzerinde Fenerbahçe'nin favori olduğu bir maçtı. Sarı-Lacivertli takım 360 milyon TL piyasa değerine sahip. Torku Konyaspor ise 38 milyon TL. Neredeyse 10 katı bir fark var. İlk 11'de sahaya çıkan Emenike'nin piyasa değeri ise 28 milyon TL. Evsahibi ekibinin en pahalı futbolcusu ise orta sahada görev yapan 4 milyon 300 bin TL'lik Ali Çamdalı. Aradaki uçurumu ortaya koyan net bir tablo.
İlk 45 dakikada her şey Sarı-Lacivertliler'in istediği gibi gitti. Emenike ilk maçı olmasına rağmen hareketliydi.. Bir o kanatta, bir bu kanatta kendisine boşluk aradı. Dakikalar 15'i gösterdiğinde pozisyonu başlattı, topu Emre ile buluşturdu, onun ortasında Yobo kafayla topu ağlara yolladı. "Fener bu golle rahatlar, oyunu rakip kaleye yıkar" diyenler yanılmadı. Sarı-Lacivertliler tecrübeli isimleriyle maçı tek kaleye çevirdi. İlk yarı hafızalarda kalan Emenike'nin ceza sahası içinde kendini yerde bulmasıydı. Hani otobanda zincirleme trafik kazası olur da üç araç birbirine girer ya. Aynı öyle. Hakem Tolga Özkalfa pozisyona yakındı. "Devam" dedi. Bana göre kararın penaltı olması lazımdı.
İki dakika sonra bu kez Alper Potuk ceza sahası içinde biçildi. Özkalfa tereddütsüz penaltı noktasına gitti. Sanki ilk kararındaki yanlışlığı telafi eder gibi. Burada Emre'ye de bir parantez açmak lazım. Golden sonra Mısır'ın direniş sembolü haline gelen Rabia için eliyle yaptığı "Dört" işareti de maça ayrı bir anlam kattı.
İkinci yarıda Torku Konyaspor kaybedeceği hiçbir şeyi olmadığı için saldırdı. Zaten skor 2-0'dı. 3-0 olsa ne değişirdi ki!. Ama bu dakikalarda kaleci Mert sahneye çıktı. Hem penaltıda, hem de diğer gollük pozisyonlarda kritik kurtarışlar yaptı. Ersun Yanal buna rağmen "Geliyorum" diyen felaketi göremedi.. Bir de Kuyt-Webo değişikliği takımın ritmini iyice bozdu. Önce 5 dakikada skor 2-2'ye geldi. Yanal 1 puana dua ederken, ardından üçüncü gol deprem etkisi yarattı. Bir de Konya adına kaçan penaltı. Fener defansının ve orta sahasının çökmesi, hezimette başrolü oynadı.
Gelelim sözün özüne. Kanarya’nın iki 45 dakikası arasında gece ile gündüz kadar fark var.. Gereken dersler alınmazsa tehlike çanları erken çalmaya başlar. Fener, bu futbolla çarşamba günü Şampiyon Ligi Play-Off turundaki Arsenal önünde ecel terleri döker. Gerçi Arsenal da Fener kadar kötü durumda. Ama ne de olsa rakip İngiliz..
Burada Torku Konya'yı yürekten kutlamak istiyorum. Sahada kazanmak için sadece bomba transferlerin yapılması yetmiyor. Uğur Tütüneker ve futbolcularının yaptığı gibi formalarını da alın teriyle ıslatmak lazım.